Metafizik açıdan Özal'ın naaşının kendisini korumasına yönelik konuşan Sarsılmaz, görevi başında hayatını kaybedenlerin şehit olduğunu hatırlatarak, "Formal diyetle bunu koruyabiliriz ancak formal diyeti vermediğimiz yerler var. Mesela beyin... Beynin büyük oranda sağlam kaldığını söylüyorlar. Perdenin aralanma meselesi bu. Vefat eden görevi başında şehit olanların kendine mahsus bir korunma şeklinin olduğunu biliyoruz. Bilimsel olarak burada tıkandığımızı görüyorum. Her şey bilimsel olarak açıklanamayabilir. Hepimizde akıl ve ruh var ancak göster derseniz gösteremeyiz. Bunun var olduğunu biliyoruz. Bu noktada olaya baktığımız zaman rahmetli üzerinde bir sır perdesini metafizik olarak açıklıyorum. Bu ölümün üzerinde hep şüphe duydum. Şüphe duyduğum için otopsinin yapılmasını isteyenlerdenim. 19 yıl aradan sonra cesedin bozulmadığına dair ifadeler var. Sanki rahmetli 19 yıldır orada bekliyormuş. Sonuçlar umarım kaybolmaz, birileri müdahale etmez" ifadelerini kullandı.
Özal’ın defin süreci öncesinde hastane işlemlerini tek tek not ettiğini kaydeden Sarsılmaz, Özal’ın vücudunda herhangi bir darp izi ya da düşme belirtisi görmediğini belirterek, "En son görenlerden biri benim. İmamla birlikte yıkadım. Hepsi tutanak halinde kayıtlara karıştı. En son hali gözlemlenerek bizzat anotomist olarak yaptım. Rahmetlinin naaşını inceledim ve tek tek kaleme aldı. Tek bir darbe, itme, bir yerden düşme yok. Ceset bu manada normal ancak bu demek değildir bir şey olmamıştır. Bu noktada niçin otopsi yapılmamıştır sorusunun cevabını bir türlü alamıyoruz. Semra Özal’ın katıldığı bir televizyon programında kendisine sordum; 'otopsiyi aile olarak siz istememişsiniz diye sordum. Semra Hanım da bu ifadeye kızdı 'yalandır' dedi. Neticede bir otopsi yapılmadı. Şimdi bir otopsi devletin başında bulunan bir büyük vefat ettiğinde hiçbir şüphe olmasa bile yapılır. En azından inceleme, tetkik yapılır. Böyle bir ortada bulunmuşluk gibi süreç yaşandı" şeklinde konuştu.
İzmir haberleri
Editör: TE Bilişim