Karakollarda çok fazla israf var. Personel israfı, araç gereç israfı, elektrik, su temizliğe varacak kadar büyük israf var. Güvenlik için her şey yapılabilir israf sayılmaz ama gereksiz bir anlayış diye düşünüyoruz. Çağdaş ülkelerde polis mümkün oldu kadar kendini belli etmez. Ancak bizde ne kadar siren tepe lambası görülürse şehir o kadar güvenli sayılıyor" dedi.
"HER PARSEL BAŞINA BİR POLİS EKİBİ"
Çağdaş ülkelerde tek polis ekibninin görünmediğini ifade eden Kahya, "Bize bu noktada fazla polisi afişe etmek istemiyoruz. Çok fazla resmi görevler yüklemiyoruz. Çok fazla polis merkezi yapmak istemiyoruz. Çok fazla ekibe ulaşmak istiyoruz. Bunu sağlamak için polis merkezilerini azaltma gibi konseptimiz var. Nezarethanede bir görevli, telsizin başında bir polis, kapıda, orada var burada polis var. İfade alan arkadaşlar var. Baktığınızda çok fazla polisi çok fazla ekonomik kullanmadığımızı düşünüyoruz. Mahalleleri parselleyip her parsel içine ekip koymayı planlıyoruz. Ekibin en uzak yere 4 dakikada ulaşmasını sağlamaya çalışıyoruz" diye konuştu.
"ÇELİK KASAYA PARA KOYMAYIN"
Vatandaşların genellikle çelik kasaları güvenli olarak gördüklerini ancak hırsızın artık çelik kasayı açmak yerine komple götürdüğüne dikkat çeken Kahya, "Çelik kasada kesinlikle güvensiz. Kasalara koyacağınız günlük şeyler olsun. Akşamları bırakıp gidiyorsunuz. Onun için kasalarda fazla para koymayın. Tatillerde özellikle kasalara para koymayın. Lütfen paraları bankaya yatırın" dedi. Çocuklara yönelik çalışmaların olduğunu söyleyen Kahya, suçlu çocuk olmadığını, suça itilen çocuk olduğunu vurguladı. Ailesi tarafından sahipsiz bırakılan çocukların kimle oturduğunun belli olmadığını belirten Kahya, "614 çocuğumuzu sokakta çalışan özellikle sporu sevdireceğiz. Bunlara şehrin turistik mekanlarını da gezdireceğiz. Bu çocukları yüzme havuzlarına götüreceğiz sinemaya tiyatroya götüreceğiz" diye konuştu.
Editör: TE Bilişim