Hırsızların cesareti pes dedirtti Hırsızların cesareti pes dedirtti
 Ramazan Bayramı’nda tatlı ve şekerlerin ön plana çıktığını belirten Samsun Dişhekimleri Odası Başkanı Abdullah İlker, “Şeker bayramı ismi üzerinde şekerli yiyecekler özellikle çocuklar için ön plana çıkar. Ama şekerin karbonhidratlı olması çocuklar için özellikle çok tatlı geldiği için dişlere önemli zararları vardır. Karbonhidratlar yani şekerli maddeler dişlerin üzerinde ve diş aralarında kaldığı müddetçe oradaki bakteriler daha hızlı bir şekilde ürediklerinde diş çürümelerini daha çok hızlandırırlar. Çürümeye meyilli bakımsız dişlerle şekerli yiyecekler yendiğinde anında fırçalanmadığında bakteriler diş üzerinde daha hızlı bir şekilde üreyerek çürümeyi daha aktif hale getirir. Mesela bir diş 2 senede çürüyecekse bunu 2-3 ay gibi daha kısa bir zamanda dişleri çürütür ve onun neticesinde de diş ağrıları ve kayıpları meydana gelir. Ramazan Bayramı’nda diş fırçalamayı her zamankinden daha itinalı ve daha iyi bir şekilde yapmamız lazım. Özellikle çocuklarda 3 yaşından itibaren diş fırçalama alışkanlığı verilmelidir. Dişi fırçalarken acele etmeden, çok sert olmayan bir fırça ile en az 2 dakika dişlerin tüm yüzeylerini okşayacak şekilde fırçalamak çok iyi olacaktır. Hatta fırçalamadan önce diş ipi kullanılırsa dişlerin arasına girenleri çıkartmalı ve ondan sonra fırçalanmalı” dedi.
En az 6 ayda bir diş hekimlerine diş kontrolünün yapılması gerektiğinin altını çizen İlker, “5-15 yaş çocukların ağız ve diş sağlığı çok önemlidir. Nedeni ise, çocukların süt dişleri 3 yaşında yerini alır. 11 - 12 yaşına kadar ağızda süt dişleri çıkanlar olur. Ama daha sonra da daimi dişler ağza yerleşir. Anne babaların en önemli görevi çocuklarını her 6 ayda bir diş hekimlerine getirmelidir ve kontrol edilmelidir. Aslında bu yasalarla kamunun yapacağı görevlerdir. Kamu ağırlıklı olarak tedavi edici hizmetlere ağırlık vermeli. Yani kamuda ağız ve diş sağlığı merkezlerinde diş tedavileri ön plana çıkmalı. Ağız ve diş sağlığı sorunlarını önemli derecede yok etmiş ülkeler, bunda ön plana çıkıp başarılı oldukları için ağız ve diş sağılığı sorunları ortadan kalkmıştır. Bazı gelişmiş ülkelerde insanların dişlerinde sorun olmadığı için diş hekimlerine ihtiyaç kalmamış olup, hekimliği fakülteleri bile kapatılmaktadır. Oralardaki insanların artık ağız ve diş sağlığı sorunları yok. 60 - 70 yaşındaki insanların ana dişleri halen pırıl pırıl durmakta. Ama bizim insanımıza baktığımızda 30 yaşından sonra insanlarımızın ağzında protez, diş çürükleri var. Genelde kendi kendimize ağız ve diş sağlığı hizmeti vermediğimiz için ve bu kültür bizde yerleşmediği için genç yaşlarda diş kaybına neden olmaktadır. Bunu önlemenin tek yolu 6 ayda bir diş hekimlerine gitme alışkanlığı edinmemiz lazım. Ağırlıklı olarak da kamunun ağız ve diş sağlığı merkezlerinde, polikliniklerde ve hastanelerde 5 - 15 yaş çocukların kanal tedavi ve dolgu tedavilerine ağırlık verilmesi lazım. Bugün genelde kamuda protez ağırlıklı işler yapılmaktadır. Bugün yaptığınız protezi 4-5 sene sonra bir daha yapmak zorundasınız. Hatta onu daha geliştirerek ve büyüterek yapmak zorundasınız. Yani protez yaparak bir hastalığın önü alınmaz” diye konuştu.

İzmir Haber
Editör: TE Bilişim