Sağlıklı yaşlanmanın püf noktaları Sağlıklı yaşlanmanın püf noktaları
Uzmanlar, Ramazanda protein ağırlıklı beslenmenin tokluk hissini arttıracağını söyledi. Bol su içilmesini öneren Diyetisyen Fatma Baysal, ağır ve yağlı yemeklerden kaçınmanın ve iftar sonrası kısa yürüyüşler yapmanın sindirim problemlerini ortadan kaldıracağını ifade etti.
İzmir Üniversitesi Hastanesi Diyetisyeni Fatma Baysal, Ramazan öncesinde dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. Sahurda karbonhidrat ağırlıklı beslenmenin gün içerisinde acıkma hissi oluşturacağını ifade eden Baysal, sahurda hafif bir kahvaltı yapılmasını önerdi. Diyetisyen Fatma Baysal, “Ramazan ayında gün boyu tükettiğimiz besinler iki öğüne sıkıştırıldığı için bu ayda normal günlerde olduğu gibi yeterli ve dengeli beslenmeyi elimizden geldiğince sağlamalıyız. Gün boyu süren açlıktan sonra yağlı yemekler ve hamur işi, tatlı gibi karbonhidrat içeriği yüksek besinlerin tüketimi artmakta, farkında olmadan kilo alımlarına neden olabilmektedir. Aynı zamanda meyve ve sebze tüketimi de azalmakta vücudun vitamin, mineral ihtiyacı da karşılanamamaktadır” dedi.

“YUMURTASIZ OLMAZ”
Diyetisyen ve Beslenme Uzmanı Fatma Baysal, “Ramazanda menüler çok zengin ve çeşidi bol olarak hazırlanır. Aç kalındığı için sınırsız yeme düşüncesi ortaya çıkar. Metabolizma bu süreçte hep kendini korumaya programlanmıştır. Sahura kalkmak yerine gece yatmadan önce yerseniz aç kalma süreniz daha da uzar. Bundan dolayı vücut hızı düşer, halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk ve dikkat dağılması gibi sorunlar baş gösterir. Sahur yemeği için hafif bir kahvaltı tercih edilmeli, proteini yüksek yumurta, peynir, yağsız süt gibi besinler yenmelidir” diye konuştu.

“ERKEN SAHUR YAPMAYIN”
Sahurun belirtilen zaman diliminde yapılmasının önemli olduğunu vurgulayan Baysal, “Sahurda sadece su içerek niyetlenmek veya gece yatmadan hemen önce yemek yiyerek oruç tutmak önemli bir beslenme hatasıdır. Uzun süren bir açlığı daha da uzatmak kan şekerinin düşmesiyle ilgili halsizlik belirtileri, kabızlık, mide de yanma, ekşime, baş dönmesi, kan şekerinde düşmeler, tatlı isteği ve ağırlık artışı gibi olumsuz etkilere neden olmaktadır” dedi.

“İFTARA ÇORBAYLA BAŞLAYIN”
İzmir Üniversitesi Hastanesi Diyetisyeni Fatma Baysal, “Oruç, 1 kase çorbayla açıldıktan sonra en az 15 dakika bekleyip, et ve sebze birlikte tüketilmelidir. Yavaş ve küçük lokmalar halinde uzun bir zaman dilimi içerisinde yemeli, iyice çiğneyerek oluşabilecek rahatsızlıkları önlemeliyiz. Uzun bir açlıktan sonra tercih edeceğimiz besinler daha yavaş sindirilen, mide ve bağırsak sisteminde uzun süre kalabilen ve kana geçiş hızı düşük olan esmer tahıl ürünleri ile sebzeler, kuru baklagiller ve salata gibi besinlerden oluşmalıdır” ifadelerini kullandı.

“SÜTLÜ TATLILARI TERCİH EDİN”
Diyetisyen Fatma Baysal, “Ramazanda özellikle şerbetli hamur tatlıları ve kızartılan tatlılar yerine, sütlaç gibi hafif sütlü tatlılar veya meyve tatlıları tüketilmelidir. Ayrıca oluşan açlık hissi ile birlikte hareket azlığı ve isteksizliği görülebilmektedir. Metabolizmanın yavaşlama eğiliminde olduğu düşünülerek günlük spor aktiviteleri yapılmalıdır. Uzun açlık süreleri nedeniyle kan şekerindeki düşmeler göz önünde bulundurulmalı ve bu nedenle ağır spor aktivitelerinden uzak durulmalıdır. İftardan sonra yapılacak hafif bir yürüyüş sindirim konusunda yardımcı olacaktır” dedi.

“BOL BOL SU İÇİN”
Ramazanda su tüketiminin artması gerektiğini kaydeden Diyetisyen Fatma Baysal, “Yemeklerle birlikte çay ve kahve tüketmeyin. Çaydaki bazı bileşikler demir emilimini engelleyebilir. Çayı en az yarım saat sonra içmek faydalı olacaktır. İftar ve sahur sırasında bol su içilmelidir” dedi.
Editör: TE Bilişim