Kışın beslenmenin 7 altın kuralı Kışın beslenmenin 7 altın kuralı
 Mide reflüsü olarak bilinen Gastro Özofageal Reflü hastalığının, mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçması ile oluştuğu belirtildi. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Levent Eminoğlu, bu rahatsızlığa yakalanmamak için asitli yiyecek ve içeceklerden uzak durulması gerektiğini söyledi.
Özellikle Ramazan ayında oruçlu haldeyken reflüye yol açabilen yiyecekler hakkında detaylı bilgi veren Eminoğlu, şöyle konuştu: "Portakal, greyfurt ve ekşi mandalina ile limon klasik olarak reflüyü tetikler. Çok asitli olduklarından bu gıdaların tüketilmesi mide ve göğüste yanmaya neden olabilir. Özellikle aç karnına yenmemelidir. Miktar sınırlandırıldığı ve tok tüketildiği sürece çok sorun yaratmayabilir. Likopen içermesi nedeni ile özellikle son yıllarda çok sağlıklı bir sebze olarak nitelendirilen domates asidik yapıda olduğundan özellikle yatkınlığı olan kişilerde reflüye neden olabilir. Aç karnına tüketilmesi reflüyü daha da artıracaktır. Pişmiş domatesin böyle bir etkisi yoktur. Ayrıca, acı yeşil biber, kırmızı biber ve karabiber içeren gıdalar reflünün en büyük tetikleyicilerindendir. Baharatlar aşırı tüketildiklerinde reflüsü olmayan kişilerde dahi midenin savunma mekanizması olan alkali örtüye zarar verebilirler. Reflü hastalığı olan kişilerde asit salınımını artırarak göğüste yanmayı tetikler. Bu nedenle çoğu kez yanma hem mide hem de göğüste algılanabilir." 
Çoğu kez mide bağırsak hastalıklarında rahatlama ve tedavi amaçlı kullanılan nanenin aslında bir reflü tetikleyicisi olduğuna işaret eden Op.Dr. Levent Eminoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Nane, yemek borusu ve mide arasındaki kapak düzeneğinde gevşemeye yol açtığından mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçışını artırır ve reflüyü başlatır. Özellikle mide içi basıncının arttığı yemek sonrası dönemde tüketilmemelidir. Eski kaşar, fıstık, yağlı pirzola reflü yapan yiyeceklerdir. Bu gıdaların ortak paydası hepsinin çok yağlı olmasıdır. Yağlı gıdalar mide boşalımını geciktirir. Mide boşalımı geciktiğinde basınç yüksek kalacağından mide içeriğinin yemek borusuna geri kaçışı hızlanacak ve kolaylaşacaktır."
Akşam yemeklerinde yağlı gıdalardan kaçınılması gerektiğini anlatan Eminoğlu, şunları söyledi: "Özellikle fermente edilmiş alkoller (kırmızı şarap, viski, konyak ve bira) reflüyü artırır. Özellikle yağlı bir yemeğe eşlik ettiklerinde bu etki çok daha fazla görülecektir. Reflüyü artırmalarındaki en önemli etken nanede olduğu gibi mide ve yemek borusu arasında çalışan ve reflüye engel olan mide kapak düzeneğinin basıncını düşürmeleri ve reflüyü kolaylaştırmalarıdır. Kahve, çay, tatlandırılmış gazlı içecekler, buzlu çay gibi kafein içeren içeceklerin çoğu da reflü hastasının yakından bildiği gibi reflüyü çok hızlı şekilde tetikler. Kahve severlerin sabah kahvesi sonrasında gün sonunda kahve ve kafein içeren diğer içecekleri tüketmemeleri gerekir. Çikolata ise iki nedenle reflüye yol açar. Birincisi özellikle aç karnına ve çok miktarda tüketildiğinde yemek borusu ve mide arasındaki kapak düzeneğini gevşetmesi, ikincisi ise kendisi tek başına reflü nedeni olan bol kafein içermesidir. Gazlı içecekler yemekle birlikte tüketildiğinde zaten artmış olan mide içi basıncını, içerdikleri basınçlı gazın midede serbest hale dönüşmesi ile çok daha fazla artırırlar. Artmış olan bu basınç ise mide içeriğinin yemek borusuna kaçışını çok kolaylaştırır."
Editör: TE Bilişim