Yetişkinler bir psikoloğa gittikleri zaman kendilerini kelimelerle çok güzel ifade edebiliyorlar. Sorunlarını anlatıp, destek isteyebiliyorlar. Ancak çocuklar yaşadıkları korkular, problemler ve travmalar konusunda kendilerini yetişkinler gibi konuşarak ifade edemezler. 3-12 yaş arasındaki çocuklara, duygularını doğal yollarla dışavurmalarını sağlayabilmek için son yıllarda ‘oyun terapisi’ uygulanıyor. İstinye Üniversitesi Liv Hospital Bahçeşehir Uzman Çocuk Psikoloğu Zeynep Sancak, aileleri konuyla ilgili bilgilendirdi.
SEÇTİĞİ OYUNCAK ÇOK ÖNEMLİ…
Çocukların, özellikle de küçük yaş grubunun konuşma dili oyundur. İşin özü büyükler için konuşmak neyse çocuklar için oyun aynı anlama gelir. İşte oyun terapisi de, çocukların ihtiyaçlarında fiziksel olarak aktif olmasını sağlayan ve problemlerin çözümünde etkin rol oynayan bir terapi yöntemidir. Çocuğun oyun sırasında seçtiği oyuncaklar, kendini ifade etme konusunda çok önemlidir. Oyun terapisi daha çok çocuk ile terapist arasında gerçekleşen bir durumdur. Fakat terapist ile ebeveynler arasındaki iletişim çok sıkı olmaktadır.
İSTİSMAR GİBİ BİR DURUM VARSA ORTAYA ÇIKAR!
Genel olarak oyun terapileri haftada bir 45 dakika süreyle yapılır, seans süresi ise çocuğun durumuna göre farklılık gösterebilir. Oyun terapisi, terapistin çocukla güvenli bir ilişki kurduğu, problemler üzerinde çalışıldığı ve çözüme varılan bir süreçtir.
Kardeş kıskançlığı, özgüven eksikliği, dil konuşma problemleri, istismar, şiddet, travma sonrası stres bozukluğu, öfke nöbetleri, gelişimsel problemler ve boşanma gibi çocukların psikolojilerini etkileyen birçok problemin çözümünde oyun terapisi ile başarı sağlanır.
Oyun oynarken gösterilen davranışlar, söylemler ve tepkiler; oyun terapisti tarafından yorumlanarak anlatılmak istenen mesaj elde edilir. Oyun terapisi sayesinde çocukların; duygularını ve düşüncelerini ifade etmeleri sağlanır, kendine güvenleri artar, sıkıntılarıyla başa çıkmaları ve mücadele etme becerileri gelişir. Peki, bir çocuğun terapiye ihtiyacı olduğunu nasıl anlarız? Çocuklarda yaşanan sıkıntıları büyük bir problem olarak adlandırabilmemiz için bazı önemli bulgulara ihtiyacımız var. Mesela çocuğun içerisinde bulunduğu sorun günlük hayatını etkiliyor mu, gösterdiği davranışı ya da tepkiyi yapma sıklığı nedir, bu sorunu sadece bir yerde değil en az 2 ortamda yaşıyor mu, öncelikle aileler bu konulara dikkat edip sonrasında bir uzman desteğine başvurabilirler.