Yenidoğan Çetesi üyesi konuştu.. Yenidoğan Çetesi üyesi konuştu..
Sabah namazını törene katılan vatandaşlarla birlikte Beştepe Millet Camiinde kılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, namazın ardından tören alanına geçti. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım ve bakanların da iştirakiyle gerçekleştirilen törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma yaptı.

“15 TEMMUZ’U UNUTMAMA VE UNUTTURMAMA SÖZÜMÜZÜ YERİNE GETİRECEĞİZ”

Konuşmasına şehit yakınlarını, gazileri ve vatandaşları selamlayarak başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin yaşadığı en büyük ihanetlerden biri olan 15 Temmuz’un birinci yıl dönümünde, şehitlere Allah’tan rahmet, gazilere sıhhat ve afiyet diledi.

Geçtiğimiz salı günü başlayan ve bu gece yarısına kadar devam edecek olan programlarla, 15 Temmuz şehitlerinin anılıp gazilere şükranların sunulduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasi ve Millî Birlik Günü olarak ilan ettiğimiz 15 Temmuz’u unutmama ve unutturmama sözümüzü yerine getirmekte kararlıyız. Evet, 15 Temmuz’u, ne kendimiz unutacağız, ne de bizden sonraki nesillere unutturacağız” diye konuştu.

“15 TEMMUZ’UN MİLYONLARCA KAHRAMANI VAR”

Çanakkale ve Kurtuluş Savaşlarının unutulmayıp her fırsatta yâd edildiği ve bu mücadelelerden ders çıkarıldığı gibi 15 Temmuz’u da böyle bir dönüm noktası olarak gördüklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Aslında destanların tek bir kahramanı olur. 15 Temmuz’un ise milyonlarca kahramanı var. Bizim yaptığımız tek şey, o gece milletimizle birlikte olmaktır. O gece milletimizle yürek yüreğe, kafa kafaya, kol kola FETÖ’cü hainlere ve onları kullanan güçlere karşı meydan okuduğumuz için bugün buradayız” dedi.

Bu cesareti gösteremeyenlerin, şimdi “kontrollü darbe” iftirasıyla, 15 Temmuz’u gölgelemenin, o gece verilen mücadeleye çamur atmanın çabası içinde olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “VIP’de tanklar orada dururken pazarlık bitiyor, tanklar çekiliyor ve beyefendi Bakırköy Belediyesi’nde misafir ediliyor” ifadelerini kullandı.

KONTROLLÜ DARBE İDDİASI VE OHAL TARTIŞMASI

Ana muhalefet liderinin ‘kontrollü darbe’ ifadesine ve olağanüstü hâl (OHAL) ilan edilmesine yönelik eleştirisine cevaben, “Ne olacaktı? İstedikleri gibi yine at oynatmaya devam mı edeceklerdi?” sorularını yönelten Cumhurbaşkanı Erdoğan, pazartesi günü toplanacak Millî Güvenlik Kurulu toplantısında hükûmete OHAL’in uzatılması teklifinde bulunacağını açıkladı.

Dünyanın değişik yerlerinde herhangi bir olayda rahatlıkla OHAL kararı verildiğine, Fransa’da teröristlerin 10-15 kişiyi öldürmesinin ardından bir yıllık bu kararın alındığına işaret ederek, “Burada bizim devletimizi yıkmaya teşebbüs ediyorlar, 250 şehidimiz var, 2 bin193 gazimiz var. Biz bu kararı verirken George mı soracağız, Hans’a mı soracağız?” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbeci FETÖ teröristlerine yönelik idam cezası talebi ile ilgili de şunları söyledi: “Geçenlerde GATA’yı ziyarete gittim, ayağı kopuk olanlar, kolu olmayanlar, başının yarısı kopmuş olanlar… Bütün bunlar ortada birer vakıa; biz hâlâ ‘acaba George ne der, Hans ne der’ bunu düşünüyoruz. ‘Avrupa Birliği’nde durum ne olur’; bunu düşünüyoruz. Yahu ne yaparsan yap, Avrupa Birliği’nin tavrı ortada. 54 yıl geçti, hâlâ bizimle bunlar dalga geçiyor. Verdikleri sözleri tutmazlar, vize uygulaması dersin tutmazlar, ‘mültecilerle ilgili şu kadar para vereceğiz’ derler vermezler. Biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz, başka bu işin çaresi yok.”

15 Temmuz gecesi canları pahasına sokaklara dökülen milyonları görmeyenlerin, FETÖ’den ve PKK’dan tutuklananların hakları için adeta kendilerini parçaladığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hamburg’da yapılan G20 Liderler Zirvesinde kendisine hâlâ FETÖ’cü teröristlerin sorulduğunu aktardı ve “250 şehidi sormuyorlar, 2 bin 193 gaziyi sormuyorlar. Acaba İstanbul’da bir milyon insan niçin sadece Anadolu yakasında bir araya geldi, bunu sormuyorlar. Bugün 81 vilayette bu insanlar niçin sokaklarda bunu sormuyorlar. Niçin? İşlerine gelmiyor” dedi.

“BİRİLERİ DE ‘SÖZDE ADALET’ YÜRÜYÜŞÜ YAPIYOR!”

Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları kaydetti: “Birileri de sözde adalet yürüyüşü yapıyor, ‘sözde adalet’. Niçin? Bizim Hatay’da Türkmen kardeşlerimize gönderdiğimiz yardımlar MİT tırları ne yazık ki FETÖ’cü savcıların talimatıyla önleri kesiliyor ve ondan sonra sandıklarda ne var ne yok, bunlara da bakıyorlar. Bunlara bakma yetkisi de yok. Ama anında ‘ben yaptım oldu’ dediler, bu işi de yaptılar; şimdi içeride ve bu hesabı verecekler, bu işin lamı cimi yok. Ve şu anda yargıda bakıyorsunuz keyifleri yerinde. Orada o mağdur, mazlum şehitlerimizin ailelerine karşı adeta caka satıyorlar. Ben bugün söyledim, Sayın Başbakan burada, Adalet Bakanı da burada, diyorum ki; bunlara artık Guantanamo’da olduğu gibi özel elbise giydirip mahkemeye de böyle gelmeleri lazım. Böyle grand tuvalet mahkemeye gelmek gibi bir şey olmaz. Çünkü o mağdur, o mazlum kardeşlerimizin hakkını almamız lazım.”

“15 TEMMUZ İHANETİ KARŞISINDA DİMDİK DURAN TÜM SİYASETÇİLERİMİZE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM”

15 Temmuz gibi bu ihanet karşısında kimin, nasıl bir duruş sergilediğini, bu meselenin siyaset meselesi değil vatan meselesi olduğunu görerek, en başından beri bu mücadelenin içinde yer alanları unutmayacaklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, başta MHP Genel Başkanı olmak üzere, 15 Temmuz ihaneti karşısında dimdik duran tüm siyasetçilere, millet adına teşekkür etti.

Darbecilerin yolları açmasıyla kendilerini güvenli evlere atıp, çay-kahve eşliğinde televizyondan olup bitenleri seyredenleri de unutmayacaklarını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Darbe gecesi cesaret gösterip sokağa çıkamayanları, ‘yiğitlik herkesin harcı değildir’ diyerek, bir nebze anlıyoruz. Ama Türk Milletinin hâlâ varlık-yokluk mücadelesi verdiği bir dönemde, teröristlerle, sözde adalet yürüyüşü yapıyor, terör örgütünün desteklediği kişilerle beraber kol kola. Hastaymış, belediye başkanıymış. ‘Hasta olduğu için çıkarmakta fayda var’ denilen kişi, şimdi nasıl yürüyor bu adam, bu yolları nasıl yürüyor? Yani biz bir sokulduğumuz delikten bir daha sokulamayız, hassas olacağız. Bunlar hasta falan değil, hepsi yalan. Türkiye düşmanlarıyla, Pensilvanya’yla aynı dili kullanarak kendilerine saf seçenleri asla affetmeyeceğiz.”

“GELECEĞİMİZE SİLAH DOĞRULTAN HAİNLER BİR DAHA GÜN YÜZÜ GÖREMEYECEK”

Milletin, FETÖ’nün başındaki şarlatanın ihanet ordusuna asker yazılanlardan bunun hesabını mutlaka soracağının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Biz, bugün ve her yıl burada, şehit yakınlarımızla, gazilerimizle, milletimizle birlikte anmamızı yapacak, duamızı edeceğiz. Şehitlerimizin bedenlerini toprağa vermiş olsak da, kendileri yüreğimizde hep yaşayacak. FETÖ’cü hainler ise, hapishanelerin kalın duvarları arkasında çürüyüp giderken, her gün tekrar tekrar ölecekler. Her gün bir yenisini uydurdukları tarihler, peşine takıldıkları hezeyanlar, hiçbir zaman gerçekleşmeyecek. FETÖ’cülere destek verenler de, er veya geç, tarihin kara defterine isimlerini yazdırarak, çekilip gidecekler. Milletimiz müsterih olsun, gönüllerini ferah tutsun. Hiçbir şehidimizin, hiçbir gazimizin kanı yerde kalmayacak” şeklinde konuştu.

17 yaşındaki Uhud Kadir Işık gibi, henüz askerlik çağına bile gelmeden, ülkesine ve milletine hizmet yolunda şehadet mertebesine ulaşanların kanlarının asla yerde kalmayacağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Külliye’nin önüne birlikte geldiği babasının eve dönmesi ısrarlarına, ‘Bu benim de vatanım değil mi baba?’ diyerek karşı çıkan 9 yaşındaki kızımızın emanetine halel getirmemek bizim namus borcumuzdur. Emin olunuz ki, ülkemize, milletimize, özgürlüğümüze, geleceğimize silah doğrultan hainlerin hiçbiri, bir daha gün yüzü göremeyecek” vurgusunda bulundu.

“GELECEĞİMİZ İÇİN 15 TEMMUZ’DAN ÇIKARMAMIZ GEREKEN DERSLER VAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “15 Temmuz’u yaşamış ve zaferle neticelendirmiş olmak önemlidir. Ancak daha önemlisi, geleceğimiz için 15 Temmuz’dan çıkarmamız gereken dersler var. Bu anma günleriyle düzenlenen programlar işte dün gece İstanbul’da, şimdi de burada açılışını yaptığımız bu anıtlar geçmişimizle birlikte geleceğimizin muhasebesini yapmamıza vesile teşkil edecektir. İşte karşımızdaki anıtta, ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet’ yazıyor ve bu başlıklara uygun bir şekilde de orada bakıyorsunuz, tek millet, orada millet şekillendirilmiş. İşte tek devlet tam karşımda, Cumhurbaşkanlığı forsu, tek vatanda Anadolu haritamız, bayrakta da bayrağımız. Bu anlamlı abideyle birlikte inşallah her yıl bu Millî Birlik Günü’nde burada bir arada olacağız. Türkiye’nin bir daha böyle bir ihanet teşebbüsüne maruz kalmaması için, kamu kurumlarımızdan sivil toplum örgütlerimize kadar hepimizin üzerimize düşenleri yapması şart. Hainlerin devletimize ve toplumumuza sızabilecekleri en küçük bir boşluk dahi bırakmamalıyız. FETÖ’yü anlatmalıyız, bunun adını anmaktan çekinmemeliyiz, herkes bilecek bu Haşhaşinin kim olduğunu, bunu anlatmamız lazım.”

Kimsenin Türkiye’ye başarıyı altın tepsi içinde sunmayacağını, başarının akıl, yürek ve bilekle elde edileceğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz’un bu başarıya sadece dışarıdaki düşmanları değil, aynı zamanda içerdeki hainleri de yenerek ulaşılacağını gösterdiğini söyledi.

“KORKAKLAR ZAFER ANITI DİKEMEZ”

Korkakların zafer anıtı dikemeyeceğini belirterek, “Biz milletimizle birlikte 2023 hedeflerimize ulaşarak zafer anıtımızı dikmekte kararlıyız. Ne FETÖ’cü hainler, ne PKK’lı katil sürüsü, ne DEAŞ’ın katil sürüsü, ne de sınırlarımız boyunca bizi kuşatmaya çalışan sözde müttefiklerimiz bizi hedeflerimize ulaşmaktan alıkoyamayacaktır” sözlerine yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Belki daha çok çalışacağız, belki daha çok bedel ödeyeceğiz; ama Allah’ın izniyle büyük Türkiye’yi, güçlü Türkiye’yi, müreffeh Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz” dedi.

Başarının formülünün Şehitler Abidesi’nde yazıldığı gibi ‘tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet’ ilkeleri olduğunu ifade ederek, bu ilkelere sıkı sıkıya bağlı kalındığı sürece üstesinden gelinemeyecek hiçbir sorunun olmadığını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ne terör örgütlerinin eylemleri, ne darbe girişimleri, ne diplomatik ayak oyunları, ne de ekonomik tuzaklar bizi Allah’ın izniyle durduramaz. Türkiye’yi kalleş bir darbeyle teslim alacaklarını sananlara 15 Temmuz’da nasıl derslerini verdiysek, diğer alanlarda da aynı kararlılıkla mücadelemizi sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu.

“İSTİKLALİNE VE İSTİKBALİNE SAHİP ÇIKAN MİLLETİMİN HER BİR FERDİNE ŞÜKRANLARIMI SUNUYORUM”

Açılışı yapılan 15 Temmuz Şehitler Abidesi’nin bu duyguların canlı tutulmasını sağlayacağını sözlerine ekleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz ve terörle mücadele şehitlerine Allah’tan rahmet, gazilerimize şifa temennisinde bulundu ve sözlerini “İstiklaline ve istikbaline sahip çıkan milletimin her bir ferdine şükranlarımı sunuyorum” diyerek tamamladı.

Konuşmasının ardından, eşi Emine Erdoğan ve törene katılanlarla birlikte abidenin bulunduğu alana geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılış kurdelesini keserken abidenin yapımında emeği geçen Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni, mimarları ve yüklenici firmayı tebrik etti.
Editör: TE Bilişim