Güvenlik görevlisi, tartıştığı yolcuyu vurdu Güvenlik görevlisi, tartıştığı yolcuyu vurdu
Çikolata Şekerleme Tanıtım Grubu olarak ilk ziyareti şekerin anavatanı olarak bilinen Brezilya’ya gerçekleştiren grup Sao Paulo’daki gıda fuarına katıldı. Türk lokumunu Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama’nın da içinde yer alacağı faaliyetle dünyaya tanıtmayı planlayan Türkiye Çikolata Şekerleme Tanıtım Grubu, Orta Doğu ülkelerindeki tanıtım için ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’a teklif götürecek. Geçtiğimiz yıl 2 milyar 50 milyon dolarlık ihracat yapan Türkiye çikolata şekerleme sektörü, Güney Amerika ve diğer yeni pazarlara açılarak ihracat ağını genişletmeyi hedefliyor.
İhracatçı birliklerine üye firmalar tarafından yaklaşık bir ay önce Türkiye Çikolata Şekerleme Tanıtım Grubu’nu kurduklarını kaydeden Şekerleme ve Şekerli Mamuller Tanıtım Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Mete, “Türk şekerlemesini tanıtmak için ürünlerimizi öncelikle kendi liderlerimize ve dünya liderlerine tattırmayı planlıyoruz” dedi.

Türkiye’ye özgü şekerlemelerin ve Türk lokumunun dünya pazarına açılması için 3,8 milyon TL tanıtım bütçesi ayırdıklarını dile getiren Mete, “Zor bir tanıtım çünkü dünyada çikolata ve şekerleme sektöründe lider olan ülkeler bir hayli fazla. Biz de inşallah Türk lokumu ve baklavasıyla beraber Türkiye ile özdeşleşmiş olan tatlıyı bir noktaya getirmiş olacağız. Bununla birlikte diğer ürünlerimizi de tanıtmış olacağız” dedi.
“Şekerin ana vatanında ne yapabiliriz diye endişelerimiz vardı. Bunun yersiz olduğunu gördük” diyen Mete, ülkede dağıtım ağı sağlanabilirse Türk şekerlemesinin fiyat konusunda problem yaşamayacağını ifade etti. Mete, “Çünkü üretim maliyetleri ve satış maliyetleri arasında ciddi bir makas var. Bu makası markette mi kaybediyor, yoksa toptancı ya da dağıtıcı şirket mi kullanıyor bunların hesabını yapacağız. Biz daha düşük fiyatlarla burada rekabet gücünü yakalayabiliriz” şeklinde konuştu.

Sao Paulo’da Ticaret Odası Başkan Vekili ile yapılan görüşmede karşılıklı işbirliği üzerinde durulduğunu belirten Mete, iki ülkenin ihracatçı ve üreticilerini bir araya getirecek ortak çalışma grubu kurulacağını belirtti.
Mete, küçük pazarlarda bakkal tarzı işletmelere mal satmanın yanında zincir marketlerde ise pahalı ürünleri tutturabilmenin önemli olduğunu vurguladı. Türk firmalarının yeni pazarlara açılma konusunda her geçen gün kendini yenilediğini ifade eden Mete, firmaların markalaşmada yaşadığı sorunlara dikkat çekti.
Dünya markalarının isim benzerliği ve çağırışımı öne sürerek yaptığı şikayetler yüzünden Türkiye’deki mahkemelerin birçok markayı iptal ettiğini hatırlatan Mete, “ Markayı alıp tescili yapıyorsun, dünyanın yatırımını yapıp belli bir yere getiriyorsun. İki üç sene sonra size dava geliyor. Markanızın satılabilecek olduğunu hisseden büyük markalar size dava açıyor. İsim benzerliği, ambalaj benzerliği, yakın çağrışım sebeplerini öne sürüyorlar. Onların taklit ettiği bir sürü markalar var” değerlendirmesini yaptı.
Yaşanan sorunun Türkiye’deki mahkemelerin tescil davalarında yetersiz olmasından kaynakladığını dile getiren Mete şöyle konuştu:
“Aynı tescili Avrupalı mahkemeler bize veriyor. Dolayısıyla Türk mahkemelerinin bu konudaki eksikliği ciddi şekilde var. İki üç avukatın öne sürdüğü kalın dosyalardan etkilenerek yabancı firmaların onlar üstünde markalarının yaratmış olduğu etkiyle beraber yerli firmaların markalarının iptal kararını anında veriyor.”

MARKALAR MAHKEMEDE KAPTIRILIYOR
Türk firmalarının markalaşma yolunda sıkıntı çektiğini söyleyen Mete, “Markalaşma yolunda dünya markalarıyla ciddi sorunlar yaşıyoruz. Tescilli markalarımızı, patenti alınmış ürünlerimizi kendi ülkemizde, kendi mahkemelerimiz iptal etme yoluna gidiyor. Bunlar ciddi yatırımların yapıldığı markalar. Patenti alıyorsunuz, tüm tescillerinizi yaptırıyorsunuz, markayı belli bir noktaya getiriyorsunuz, rakipleriniz geliyor isim benzerliği, yakın çağrışım gibi gerekçelerle dava açıyor. Markanızı bir anda kaybediyorsunuz. Kendi ülkemizde bunları yaşamak bize acı veriyor. Bu konuda Türk mahkemelerinin ciddi eksikliği var. Uzmanlaşmış ve yeterli değiller. Sektör temsilcilerinin önerilerinin dikkate almıyorlar” dedi.


Editör: TE Bilişim