İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ARTIK İKLİM KRİZİNE-AFETİNE DÖNÜŞMEKTEDİR

Göz sağlığı çocukların okul başarısını etkiliyor Göz sağlığı çocukların okul başarısını etkiliyor

İklim değişikliği; günümüzde “kriz” ve “afet” seviyesine gelmiş küresel bir sorun olup, ülke ya da bölge sınırı tanımayan etkilere sahiptir. Bu nedenle, “iklim krizi” veya “iklim afeti” şeklinde tanımlamalar yapılmaktadır. İklim Değişikliklerine bağlı ortaya çıkan farklı afet tiplerine göre sektörel eylem planlarının hazırlanması bir gerekliliktir. Hava, su ve toprak kirliliği ekolojik bozulmaya yol açmakta olup, küresel ısınma bu döngüyü tamamlamaktadır. İnsanlar, hayvanlar ve tüm canlıların içinde yaşadıkları ve bir parçası oldukları çevreyi korumanın, aynı zamanda yaşam hakkını korumak olduğu, bilinciyle hareket edilmelidir. İklim değişikliği ile birlikte aşırı sıcaklar, kuraklık, kıtlık, su kıtlığı (susuzluk) sıcak hava akımları, yaygın orman yangınları, ani ve aşırı yağışlar, ani sel ve su baskınları gibi pek çok meteorolojik afetlerin döngüsel bir ilişkide olduğu, birbirlerini etkiledikleri ve sorunları tetikledikleri tespit edilmiştir. Hali hazırda yaşadığımız olgulardan anlaşılan afetleri nasıl durdurabiliriz konusu çoktan kapanmıştır. Günümüzde artık bu kaotik ortamda sağlıklı bir şekilde nasıl ayakta ve hayatta kalabiliriz konusu önem kazanmaktadır. Risk yönetimi eylem planının oluşturulması ve herkesçe bilinmesi önem taşımaktadır. Bu bağlamda;

• Fosil yakıtlara bağımlılığı sona erdirecek temiz enerji kaynaklarına yönelmek, sera gazları emisyonlarını minimize etmek gerekmektedir. Dünyadaki ülke yönetimlerinin Karbondioksit (CO2) emisyonlarının azaltılması hususunda samimiyetle davranmaları, tehlikenin boyunlarını görüp, daha radikal ve somut adımlar atmaları gerekmektedir.

• Hava kalitesini artırmak için, CO2 emisyonlarının azaltılması konusunda sektörel kamu özel sivil ortaklığı çalıştaylar ile eylem planları her il için ve birleştirerek bölgesel oluşturulmalı ve günün getirdiği koşullar takip edilerek güncellenmelidir.

• Su kıtlığı ve aşırı sıcaklar gibi hususlar ve diğer farklı etkenler nedeniyle Orta çağ hastalıkları benzeri belirtilerle tekrar geri dönmektedir. Kaotik konuların Disiplinlerarası çalışılması gerekmektedir.

• Suyun kentsel ve kırsal alanlarda verimli kullanımı ve gıda güvenliğini sağlayacak tarım faaliyetleri için etkin projeler üretmeliyiz. Çünkü 2020’lerden sonra daha sert ve daha uzun sürecek bir mini soğuma veya başka bir ifadeyle kurak dönemin gelme olasılığı artmıştır.

SICAK HAVALARIN SAĞLIĞA ETKİLERİ VE DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR:

 Sıcak çarpması tablosunda, gerçek vücut sıcaklığı 41 °C’yi aşar. Bu durumda Santral Sinir Sistemi bozukluğu ve terleyememe görülür. Dolayısıyla, asıl sorun terleyemediğimizde başlamaktadır. Santral Sinir Sistemi ile ilgili bozukluk olan olgularda tutarsız ve anlamsız davranışlar, tuhaf konuşma, kasılma, nöbet geçirme, koma görülebilir. Bu bağlamda;

• Hasta sıcak ortamdan uzaklaştırılmalı, zorlama yapmadan en rahat pozisyonda yatırarak veya oturtarak dinlendirilmelidir.

• Sıcak çarpması olan hasta için derhal serinletici önlemler alınmalıdır. Öncelikle hastanın esintili ve serin bir yere alınması çok önemlidir.

• Bilinci yerinde değilse, yarı baygın veya nöbet geçiriyorsa kesinlikle ağzından sıvı vermeyin. Bilinci yerindeyse sıvı verin. Su en doğru seçenektir.

• 30 dakika içinde iyileşme görülmezse, bilinci bulanıklaşırsa ve vücut ısısı düşmezse, 112 ambulansı arayarak hastayı en kısa sürede hastaneye ulaştırın.

• Sıcak çarpması çok kolay ölüme götüren bir olaydır. Özellikle çocuklar, açık alanda çalışanlar, 75 yaş üstü bireyler su kaybettiğini fark etmeyebilir bu nedenle 5 litre su içmeleri önerilmektedir. Bebekler ise süt ile beslenmenin yanında gerekli miktarda su içirilerek su kaybı yaşamamaları sağlanmalıdır.

• Sıcak günlerde dışarıda bulunanlar hafif ve açık renk giysiler giyilmelidir.

SICAK HAVALARIN DİĞER ETKİLERİ VE ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER:

Avantajsız olarak tanımlanan ülkelere göre ve bölgelere göre değişebilen paydaşlar: kadınlar, gençler, çocuklar, engelliler ve yaşlılar gibi gruplarda iklim değişikliğine yönelik eylem planları bütünleşik yönetişim yapılanmalarının içinde geliştirilmelidir. Kent Konseylerinin bu çalışmalardaki önemi ve stratejik katkısı öne çıkarılmalıdır. İklim değişikliğinin sağlığa doğrudan etkisi, ısı dalgaları, seller, fırtınalar ve ekstrem hava olayları nedeniyle ve dolaylı etkisi ise enfeksiyon hastalıkları, su kullanımı ve besin temini yoluyla olmaktadır. Bu bağlamda;

• Özellikle sıcaklıkların yükselmesi ve düzensiz yağış dağılımı; hastalığa neden olan tehlikenin (virüs, enfeksiyon vb.) dağılımını da değiştirecektir. İklim değişikliğinden dolayı kuş gribinden sarıhummaya kadar olan birçok hastalık yabani hayvanlar yoluyla yayılmaktadır.

• Çeşitli nedenlerle gerçekleşen nüfus artışı önemli bir stratejik değişken olup tarıma olan baskısı ve iklim ilişkisinin bütünleşik değerlendirilmesi gerekmektedir. Özellikle tarım sektörü başta olmak üzere bütün sektörlere olan etkisini de düşünmek gerekir. Bu konuların değerlendirilmemesi toplumsal zararlara yol açmaktadır.

• Kıyı şehirlerinin risk haritaları deniz yükselmeleri, fırtına benzeri olguları bütününde yapılmalı ve bunun için acilen projelendirilmelidir. Yükselen deniz seviyesi fırtına gibi olgulara yönelik olarak altyapı yeniden gözden geçirilmeli ve aşama aşama gerekiyorsa kentsel yerleşimler daha güvenli alanlara kaydırılmalıdır.

• Orman yangınları çok yönlü teknolojik desteği de gerektiren giderek kronik hale gelen bir tabiat tahribi ve çok yönlü ulusal travmatik olgudur. Orman köylerinden ve köylülerinden başlamak üzere orman yangınları konusunda mukavemetli toplumların oluşturulmasına yönelik yangın öncesi, sırası ve sonrası için bilgilendirme ve eğitim çalışmaları önem taşımaktadır.

• Sıcakta nasıl giyim tarzı takip edilecek ve hangi kumaşlara öncelik verilmeli konusu da ayrıca basın -yayın yoluyla ve ilkokullardan başlamak üzere eğitim yoluyla bilgilendirme sağlanmalıdır.

• Belediye hizmetlerinin iklim değişikliklerine uygun yeniden tasarlanması konusunda çalışmalar yapılmalıdır. Sıcak günlerde park ve bahçelerde ve kamusal alanlarda geri kazanılmış sulardan serinletici fıskiye gibi fonksiyonların yapılması hayatı daha konforlu hale getirecektir.

• Daha çok trafik güvenliğine odaklı kullanılan ışıklı levhalar sıcaklık uyarıları için de değerlendirilmelidir.

• Yapılaşma ve iklim birbiriyle çok bağlantılı konular olup; tasarımları ve yer seçimleri birlikte değerlendirilmelidir. Betonlaşmanın ısı etkisini daha da artırdığı göz önüne alınarak, yeşil alanların ve ağaçlandırmanın artırılması önemlidir.

• Katı ve sıvı atıkların özellikle hanelerde düzenli olarak ayrılması ve geri dönüşüme kazandırılması evsel nitelikli çöp depolama sahalarının yükünü azaltması ve çevre tahribatı açısından önem arz etmektedir.

• Bilgi toplamak ve eylem planlarına yönelik gerçekleştirilecek çalıştaylarda iklim değişikliğinin farklı temalarının bütünleşik dikkate alınması önemlidir.

• Basının toplumu afet konusunda bilgilendirmesinde önemli rol ve sorumlulukları bulunmaktadır. Toplumun doğru bilgilendirilmesine önem verilmelidir.

Bu kapsamda iklim değişikliğinin etki yükünü, bireysel ve kurumsal adımlar atarak azaltma yönünde faaliyetlerde bulunmalıyız. Farklı mesleklerden ve uzmanlıklara sahip katılımcılardan oluşan İzmir Kent Konseyi AFETLER Çalışma Grubu olarak, bu konuda elimizden geldiğince toplumsal farkındalığı artırıcı çalışmalara devam edeceğiz. Basına ve kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Editör: Ajans Ekip