Özel Ege Şehir Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Sinan Karaağaç tatile gidecekleri uyardı; ''Havuz ve denize girerken bir anlık dikkatsizlik, kalıcı sakatlıklara neden olabiliyor. derinliği bilinmeyen sulara balıklama atlama sonucu meydana gelen yaralanmalar, kişiyi ömür boyu yatağa veya tekerlekli sandalyeye bağımlı hale getirebiliyor.''
Sığ suya balıklama atlama boyun kırıklarına neden olmakta. Omuriliğin hemen yakınında ise solunum merkezi bulunuyor, kırılmaya bağlı omuriliğin birden şişmesi solunum merkezini etkiliyor ve boğulma meydana geliyor. Kişi boğulmaktan kurtulsa bile bu sefer onu felç olma riski bekliyor.
''Her yıl 2 bin vakaya rastlanıyor''
Ülkemizde her yıl yaklaşık 2000 omurga ve omurilik yaralanması vakasının hastanelere ulaştığı,1300 kadar vakanın da hastaneye ulaşamadan hayatını kaybettiği belirlenmiştir. Omurga ve omurilik yaralanmalarının en sık nedeni trafik kazaları,ikinci olarak yüksekten düşmeler ve üçüncü olarakta spor yaralanmalarıdır.
Spor yaralanmalarının neredeyse tamamı sığ suya atlama sonucu meydana gelmektedir.En sık olarak 10 ila 30 yaş arasında görülmektedir, Omur yaralanmalarında her zaman omurilik yaralanması görülmemektedir.Omur yaralanması olanlarda yaralanma bölgesine göre ve omurilik etkilenmesine bağlı belirtiler ve bulgular görülür.Boyun omurlarında yaralanma olmuşsa boyun ağrısı,eğer omurilik veya sinir etkilenmesi olmuşsa tek kol veya her iki kolda uyuşma durumundan, kollar ve bacakta felce kadar bulgular görülebilmektedir. Sırt omurlarında kırık olması durumunda sırt ağrısı,sinirlere bası olması durumunda kuşak tarzında göğüs ağrısı,eğer omurilik etkilenmesi olursa bacaklarda felç durumu görülebilir.Bel omurları kırıldığında bel ağrısı,bacağa giden sinirler etkilenirse bacakta siyatik dediğimiz ağrılara,üst bel kırıklarında idrar ve büyük tuvalet sorunlarına neden olabilmektedir.Bunlar dışında boyun kırıkarında solunum yetmezliği,sempatik ve parasempatik sistemin etkilenmesine bağlı bir takım problemler görülmektedir.
''Yanlış müdahale felç riskini artırıyor''
Sudan çıkartılan yaralının ağzında nefes almasını engelleyen yabancı maddeler varsa temizlenmelidir. Kişi baş aşağı çevirerek silkeleme yoluyla su çıkarma yöntemi uygulanmamalıdır. Travma geçiren hasta hiç bir şekilde hareket ettirilmemelidir, omur kırığı veya omurilik yaralanması olmadığı kanıtlanana dek immobilizasyon (hareketsizlik) sağlanmalı ve korunmalıdır. Boyun bölgesi bir boyunlukla sabitlenebilir. Yaralının gizli kırıkları olabileceği ihtimali unutulmamalıdır. Taşıma işlemi sırasında baş-boyun-gövde ekseni bozulmamalı ve sert bir sedye kullanılmalıdır. Yaralıya ilk müdahale sırasında uygulanacak yanlış bir işlem, kalıcı felce neden olabilir, bu tür kazalarda uyulması gereken ilk kural, kişinin uygun koşullarda hastaneye ulaştırılmasıdır. Uzman doktor tarafından muayene edilen yaralıya tanı konulabilmesi için çeşitli radyolojik tetkikler yapılır.Hastalara röntgen,tomografi ve MR gibi tetkikler yapılmalı ve lezyonlar ortaya konulmalıdır. Yapılacak tedavi, görüntüleme tetkiklerine ve hastanın kliniğine göre belirlenmektedir, Bunun sonucunda cerrahi girişim gerektirecek bir durum saptanırsa en doğru cerrahi girişim için planlama yapılır.
''Atlayış yapılacak suyun derinliği en az 2 metre olmalı''
Yüzmek istenilen suların derinliğinin önceden araştırılması gerekir. Atlayış yapılacaksa su derinliğinin en az 2 metre olmasına dikkat edilmelidir. Başımıza böyle durumlar gelmemesi için unutmamamız gereken kıyıdan ve yukarıdan baktığımızda suyun derinliğini doğru tahmin edemeyeceğimizdir, Suyun altında kaya benzeri oluşumlar olabileceği göz önünde bulundurulmalıdır, Bunun dışında alınacak önlemleri şöyle sıralayabiliriz:
• Bulanık ve dibi görünmeyen sulara, derinliği bilinmeyen havuzlara atlayış yapılmamalıdır.
• Sığ suları gösteren uyarı levhalarının bulunmadığı yerlerden uzak durulmalıdır.
• 2 metreden sığ yerlerde oturarak kontrol yapıldıktan sonra yavaşça suya girilmelidir.