Nikotin sigaranın içinde bulunan ve en kuvvetli bağımlılık yapan madde olduğunun altını çizen Başay, "Ayrıca sigarada nikotin bağımlılığını ve emilimini artıran pek çok katkı maddesi de vardır. Bağımlılık madde ile santral sinir sistemi arasında oluşan etkileşim sonucu o maddenin keyif verici etkisini sürdürmek ve yokluğunda oluşacak yoksunluk belirtilerini hissetmemek için o maddeyi sürekli ve periodik olarak alma isteğidir.
Sigara içildikten yaklaşık on saniye sonra içindeki nikotin beyine ulaşır ve beyinden keyif verici bir madde salınır.Kişi kendini mutlu hisseder ancak bu saniyeler sürer ve kişi bu keyfi tekrar tekrar yaşamak için sürekli sigara içmek ister.Yapılan araştırmalar sonucu sigarayı bir kez deneyen 4 kişiden üçü bağımlı olur. Her içilen 1 paket, sigara içen kişinin hayatından 28 dakika eksiltir. Ortalama her 6-8 saniyede bir kişi sigara yüzünden hayatını kaybetmektedir" dedi.
Sigaranın başta kanser olmak üzere pekçok hastalığın riskini önemli ölçüde arttırdığını ifade eden Başay, "Akciğer, meme, mesane, yemek borusu, cilt kanseri, felç, kalp krizi bronşit ve damar hastalıkları riskini artırdığı gibi, diş ve diş eti hastalıkları, kısırlık, erken menapoz, kemik erimesi, saç dökülmesi, cilt kırışıklıkları, göz hastalıkları, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi pek çok sebebe yol açar. Sigaranın bırakılması ile kanser, kalp krizi, bronşit ve felç riski önemli ölçüde azalır.
Sigara bırakıldıktan 2 gün sonra nikotin vücuttan tamamen atılır, öksürük ve hırıltılı solunum azalır, cilt rengi düzelir, kırışıklıklar azalır" diye konuştu.
Sigara içen kişinin sadece kendisine değil, üflediği ve yanan sigarasından çıkan duman ile çevresindeki içmeyen kişilerede zarar verdiğini belirten Başay, "Sigara içilen bir evde yaşayan cocuklar daha fazla akciğer hastalıklarına yakalanırlar ve bu çocukların ileride kanser olma riskleri daha fazladır. Ayrıca bu çocukların zihinsel ve ruhsal sorunları daha fazla olmaktadır. Sigaranın çevre kirliliğine ve ekonomiyede büyük zararı vardır.Yirmi milyon içicinin günde en az 200-300 milyon izmarit attığı ve bununda çevre kirliliğine önemli katkı da bulunduğu bilinmektedir.
Sigara dumanı ile oluşan kirli havayı ise hiç bir havalandırma sistemi tamamen temizleyemez. Sigara kullananların yaklaşık yüzde 70'i bırakmak ister, ancak sadece yüzde 5'i yardımsız bırakabilir. Sigara bırakmak için pek çok yöntem vardır, ancak bu yöntemlerin çoğu bilimsel olarak kanıtlanmış ve kabul edilmiş yöntemler değildir ve başarısızlıkla sonuçlanır. Sigara bırakma tedavisi sırasında kişi davranışsal, psikolojik ve nörokimyasal destek almalıdır. Bu yüzden gerçekten bırakmak ve yardım almak isteyen içicilerin bu konuda eğitim almış uzman hekimlerden ve merkezlerden destek almaları gerekmektedir" dedi.
Editör: TE Bilişim