Doğum eyleminin gerçekleştiği havuz ısısının vücut ısısını yani 37 dereceyi geçmemesi ve 37 derece altında da olmaması gerektiğini kaydeden Op.Dr. Aslı Alay, şöyle konuştu:
“Havuzun ısısı devamlı takip edilmelidir. Anne havuz içinde hareket edebilir. İstediği pozisyonda kalabilir. Doğum öncesi süreçte ve doğum anında havuz suyu kan, idrar, amnios sıvı ve bazen dışkı ile kirlenebilir. Havuz suyu doğum eylemi sırasında aralıklarla yenilenmelidir. Bazı genital enfeksiyonlar ve kan yolu ile bulaşan viral hastalıkları olan annelerin suda doğumu uygun değildir.
Bu enfeksiyonlar arasında genital herpes, genital uçuk, hepatit B, hepatit C ve HIV sayılabilir. Ayrıca bebekte gelişme geriliği, makat geliş, ikiz gebelik, bebeğin kakasının yapmış olduğu durumlar, bebeğin kalp atışlarında düşme olduğu yani bebeğin strese girdiği durumlarda suda doğum önerilmez. Suda doğumun güvenirliği her anne adayı için önemlidir. Bu konuda yapılan araştırmalarda suda doğan bebekler ile karada doğan bebekler arasında suda doğumun şartlarına uyulduğu sürece yoğun bakım ünitesine girme arasında bir fark saptanmamıştır.
Suda doğumun kullanılması ile ağrı kesici ihtiyacı azalmakta ve doğum eylemi kısalmaktadır. Suyun kaldırma kuvveti ile anne adayı doğum eylemi sırasında daha az enerji kullanır. Ayrıca su içindeki pozisyon ile özellikle vücudumuzdaki büyük damarlar üzerindeki baskı ortadan kalkar ve bebeğe giden kan akımı artar. annenin salgıladığı ağrı kesici hormonlarunda bu artışta etkisi büyüktür. Doğum anında ise kaslar oldukça gevşek ve doğum masasına göre daha rahat bir pozisyonda olan anne daha konforlu bir doğum geçirir. Anne kendi doğumunu kendi yönetir. Ortamda gürültü yoktur sadece suyun dinlendirici etkisi hakimdir.
Kolunda sancı veren serum, belinde epidural katater, nede hasta yatağı bulunmamaktadır. Bebek dünyaya suyun içinde gelmektedir. Anne karnından dış dünyaya ilk çıktığı zamanki ortamı yabancılaşmamış olur. Her iki mekanda da suyun içindedir çünkü. Bu sıradaki oksijen ihtiyacını ise annesiyle bağı kopmadığı için kordondan almaktadır. Bebek ilk nefesini kordonun kesilmesi ile alır. Kordon kesilmeden sudan çıkarılan ve anne göğsüne koyulan yeni doğan artık dış dünyaya hazırdır. Kordonu kesilir ve akciğerlerine ilk nefesi alarak oksijen sağlar. Keyfi yerindedir. Ortam tanıdıktır ve artık annesinin göğsündedir.”
Editör: TE Bilişim