Enerji bakanı Taner Yıldız’dan önemli açıklamalar Enerji bakanı Taner Yıldız’dan önemli açıklamalar
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, Fransa’nın başkenti Paris’te, başkanlığını yaptığı Uluslararası Enerji Ajansı (UEA) toplantıları sonrasında Uluslararası Enerji Ajansı İcra Direktörü Maria Van Der Hoeven’la birlikte basının karşısına geçerek gazetecilerin sorularını yanıtladı. Toplantılarda enerji verimliliği, iklim değişikliği, teknoloji ve inovasyon ilişkisi gibi konular üzerinde ayrıntılı şekilde görüş alışverişinde bulunulduğunu söyleyen Yıldız, toplantılarda ayrıca bu ilişkide özel sektörün rolünü, karşılıklı yapılması gerekenleri, tüm kesimlere ve taraflara düşen görev ve sorumlulukların tartışıldığını ifade etti. Toplantıda genel eğilimler, hidrokarbonlara bağımlılığın sürmesi ve bu çerçevede talebin artışının da üzerinde durulduğunu dile getiren Bakan Yıldız sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu artışın ve enerji ticaretinin Asya’ya kayması önümüzdeki dönemde Ortadoğu’nun stratejik önemini koruyacak olması ayrıca vurgulandı. Bölgeler ve ülkeler temelinde rekabet gücü ve bu gücün geliştirilmesi, yeni üretim kaynakları, tüm bunlara bağlı olarak altyapının yenilenmesi ve yatırımlar ile enerji fiyatlarındaki farklılıklar ayrıntılarıyla ele alındı. Tüm bu resimde enerjiyle çevre arasındaki ilişkiyi ve çevre dostluğu yaklaşımları ve karbondioksit salınımların azaltılmasını irdeledik. Ayrıca toplantılarda katılımcılar enerji fiyatları, yatırımın maliyetleri ve bunun karşılanması üzerinde durdular. Yeni üretim kaynaklarının ve çeşitlerinin de devreye girmesiyle bu alanda aşama kaydedilmesi beklentisini vurguladılar.”
“ENERJİ SEKTÖRÜ ÇEVREYE YÜK OLMAMALIDIR”
Enerji sektörünün çevreye yük olmaması gerektiğine dikkat çeken Bakan Yıldız, “Enerji avantajlarını kendisi için kullanan dünya, çevre dezavantajlarını çocuklarına miras bırakmamalıdır. Ben bu manada çevreye rağmen değil, çevreyle beraber yapılacak enerji projelerinin değerli ve önemli olduğuna inanıyorum” diye konuştu.

NÜKLEER ENERJİ KONUSU
Bir gazetecinin Türkiye’nin nükleer enerji konusunda atacağı adımlara yönelik sorusunu cevaplayan Bakan Taner Yıldız, Bir ülke enerji kaynaklarını çeşitlendirmek, ülkelerini çeşitlendirmek, güzergahlarını çeşitlendirmek durumundadır. Nükleer böyle bir enerji kaynağıdır, bir enerji çeşididir. Her bir enerji kaynağında olduğu gibi avantajları ve dezavantajları vardır” ifadelerini kullandı.

Bugün algının gerçeği aştığına dikkat çeken Yıldız, “Nükleer güç santrallerinin risklerini uluslararası arenada bir kısım üniversiteler görev edinmişlerdir ve risklerini analiz etmişlerdir” dedi. Nükleer santrallerin hayattaki birçok alışkanlıktan, orada karşılaşılacak risklerden daha düşük oranda risklere sahip olduğunu belirten Bakan Taner Yıldız, “Ama zihnimizdeki algı böyle değil. Hükümetler gerçeklerle uğraşmak durumundadırlar. Ve her tehdidin fırsatının olduğunu bilmektedirler. Çernobil kazasından sonra dünyada 144 tane nükleer santral yapıldı. Ve 3 tane büyük kaza oldu ama 442 tane santral yapıldı. Yapılmaya da devam ediliyor. 62 tane dizayn safhasında olanlar var. Çok enteresandır şuanda Fransa’da, Paris’teyiz. Dünyadaki bütün nükleer santrallerin yarısı ABD, Japonya ve Fransa’dadır. Gayri Safi Yurtiçi Hasıla sırasından baktığımızda dünyadaki yerlerini biliyorsunuz. O yüzden nükleer santraller bir dünya gerçeğidir. Ve karbondioksit salınımları açısından baktığınızda, çevre faktörleri açısından baktığınızda, risk analizlerini paylaştığınızda birçok enerji kaynağından daha temiz bir enerji kaynağıdır” şeklinde konuştu.

“NÜKLEER SANTRAL KURUP ENERJİ ÇEŞİTLENDİRMESİNDE BULUNMAK İSTİYORUZ”
Bakan Yıldız, Türkiye’de doğalgaz, kömür, su, rüzgar ve jeotermal santralleri bulunduğunu, güneş santrallerinin kurulmakta olduğunu ancak nükleer santral bulunmadığını söyleyerek, “Biz nükleer santral de kurup bu enerji çeşitlendirmesinde bulunmak istiyoruz” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yine çok enteresandır, Türkiye’deki yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji elektrik üretimindeki payı AB üyesi ülkelerin 2 katıdır. Yani yüzde 26’lar civarındadır. Biz bununla iftihar ediyoruz. En az yüzde 30’lara da çıkartmayı düşünüyoruz. Dolayısıyla nükleer santraller yapı olarak en güçlü yapılar olmalıdırlar. Ülkelerde de böyle. Tabii ki bazı ülkelerin nükleer santralden vazgeçme kararını saygıyla karşılıyoruz. Bunları da dikkatle izliyoruz ama bazı ülkelerde yaşı dolmuş santrallerin kapatılmasının nükleer santrallerden vazgeçmek anlamına gelmediğinin bilinmesinin altını çizmek isterim. İngiltere 40 milyar poundluk yeni bir nükleer santral anlaşması imzaladı. Tercih eden ülkeler var, tercih etmeyen ülkeler var. Türkiye tercih eden ülkeler arasında.”

Fukuşima kazasından önce Japonya’da 51 tane nükleer güç santralinin devrede ve işletme halinde olduğuna dikkat çeken Bakan Yıldız, “Biz Japonya’ya, Japonya’nın teknolojisine güveniyorduk. Fukuşima kazasından sonra kendimize baktık biz yine güveniyoruz. Onlar bunu hak ediyorlar. Bir kısım istisnaların genel kaideleri bozmayacağını bütün yöneticiler bilirler. Ama dediğim gibi nükleer sıkça tartışılan bir konudur. Nükleeri tercih edenlere de saygımız var, hangi gerekçeyle olursa olsun tercih etmeyenlere de saygımız var. Demokrasi de bunu gerektirir. Ve her ülkenin coğrafyasından kaynaklanan avantajları ve dezavantajları iyi değerlendirip buna uygun da davranmak lazım. Biz de o şekilde davranıyoruz” şeklinde konuştu.

Editör: TE Bilişim