TIRNAĞI SIFIR BOYDA KESMEYİN
Tırnak kesimindeki basit kuralın, tırnak uçlarının parmak sınırını geçtiği hizada, tırnağı sıfır kesmemek, birkaç milimetre uzun kalmasına izin vermek gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Şahin Yazar, şunları kaydetti:
”Tırnak tam sıfır boyda kesildiği zaman tırnak yatağı ve çevresi olumsuz etkilenmekte, kanama ve kesi yeri oluşmakta, daha da sevimsiz olanı bu zeminde ‘Şeytan Tırnağı’ dediğimiz, tırnak kenarlarından bir çeşit süyme olan aksesuar tırnak oluşumu gelişmektedir. Aksesuar tırnak, günlük yaşamda eşyalara takıldığı icin koparılmakta ya da kendiliğinden düşmektedir. Ancak bu zeminde sonradan ‘Piyojenik Granuloma’ dediğimiz frajil, kanamalı bir kabartı oluşmaktadır. Bu nedenle doğru olanı, el tırnaklarının parmak uçları kavsine uygun olarak,hilal şeklinde birkaç milimetre tırnak boyu bırakacak biçimde kesilmesidir”.
AYAK TIRNAKLARINDAKİ MANTAR İÇİN İLAÇ KULLANIMINA DİKKAT
Çoğunlukla sorun olan ayak tırnaklarının kesiminde ise toplumda yaygın bir yanlış olduğunu belirten Prof.Dr.Yazar, “Ayak tırnaklarında görülen her türlü renk ve şekil değişikliğini mantar olarak adlandırmaktadır. Buradaki eksik sözcük mantardan kastedilen temel enfeksiyon kurallarının geçerli olduğu mantar hastalığıdır. Pek çok erkek hasta bunu askerlik döneminde giydiği postallardan aldığına inanır. Bildiğimize ve gözlemlerimize göre bunun hiçbir mantığı yoktur çünkü askerlik görevine gelen gençlere,mensup olduğu birliği tarafından hiç giyilmemiş postal verilir. Kullanılmış ikinci el ayakkabı ya da giysi verilmez.Ancak daha vahim olanı maalesef hekim arkadaşlarımızın aynı yorumda bulunmaları ve bu gibi durumlarda hastalarına ağız yoluyla verilen mantar enfeksiyonunda kullanılan tabletleri önermeleridir. Bu tür ilaçların özellikle karaciğer üzerinde ciddi toksik hasarı bilinen bir gerçektir. Laboratuvar sonuçlarıyla emin olunmadan bu grup ilaçlar önerilmemelidir” dedi.
HER LEKE VE RENK DEĞİŞİKLİĞİ MANTAR DEĞİLDİR
Ayak tırnaklarındaki her leke veya renk değişikliği mantar hastalığı olmadığını da sözlerine ekleyen Prof.Dr.Yazar, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Bu rengin çeşidi, süresi, büyüklüğü ve diğer tırnaklara yayılması gibi pek çok kriter tırnakta renk değişikliğinin, bize tek sebeple olmadığını gösterir. Benzer şekilde tırnaklardaki hacim ve kıvam değişiklikleri de yine tek sebebe bağlı değildir.Çok kısa ifade etmem gerekirse, renk değişikliği saptadığımızda, bunun mantar hastalığından daha sık karşılaştığımız güncel travmatik sebepler, ilaç içmeye bağlı döküntüler, sedef hastalığı grubu, bazı kan hastalıkları ve özellikle gözden kaçması hiç affedilmeyecek olan Melanoma başlangıcı olabileceğini hatırlamamız gerekir.”
İKİ GRUPTA DEĞERLENDİRİLİR
Rengi dışında tırnağın hacim ve kıvamının pratik bakımdan iki grupta değerlendirildiğine dikkat çeken Prof.Dr.Yazar, “Burada vatandaşın karşılaştığı sorun tırnak dokusunun, öncekine göre gevşek ya da sert bir yapıya değişmesidir. Soracağımız çok basit bir soru, hele de hasta dikkatliyse, bizi doğrudan tanıya götürecektir: Şöyle ki, ‘Tırnağınız eskiye göre daha kolay mı yoksa zor mu kesiliyor?’. Bu cümlenin açılımı, tırnak daha kolay kesiliyorsa, dokusu gevşemiştir, frajil olmuştur, bu gözlem bizi iki hastalığa götürecektir.Sedef hastalığı ve mantar hastalığı. Aksini düşünecek olursak, bizi yine iki hastalığa götürür. Liken Planus ve Skleroderma dediğimiz farklı özellikleri olan bir sistem hastalığı . Dolayısıyla dikkatli bir gözlem ve hastadan öğrenilecek ifade ve izlenim hekimi önemli ölçüde doğru yönlendirir” diye konuştu.
OTOMOBİL LASTİĞİNİN PATLAMASI GİBİDİR
Tırnak kesiminin orta yaş üstü aşırı kilolu kişilerde, şeker hastalarında, futbolcularda, kamyon şoförlerinde, bedenen çalışan, çok ayakta duran işçilerde, sivri burunlu ucu dar ayakkabı sevenlerde farklı ve artan bir öneme sahip olduğunu belirten Prof.Dr.Yazar, şunları söyledi:
”Özellikle başparmak tırnağı kesimlerinde yapılan yaygın hata kişiyi basamaz yürüyemez hale getirmektedir. Bu temel yanlışlık tırnak yan kenarlarının dipten kesilmesidir .Böyle olunca tırnak yatağından uzayıp çıkması beklenen köşeler, yukarıda saydığımız risk grubunda olduğu gibi öne doğru uzayamaz ve tırnak yatağına, bazen tek, bazen çift köşe saplanırlar.Tırnak batması dediğimiz bu durum ‘otomobil lastiğinin patlaması’ demektir. Bu şekilde yürümek lastiği patlak otomobille dolaşmaya benzer. Şahıs, şişmansa, şeker hastası, üstelik ayakta durması gerekiyorsa, bu sonuç kaçınılmaz olur. Mevsimin sıcak oluşu da olayı ayrıca hızlandırır. Tırnak batmasının nedeni yanlış kesilen tırnak uçlarının özellikle köşelerinin, adeta bir metal parçası gibi, yumuşak doku yapısında olan, tırnak yatağına saplanmasıdır.Ağrılı ve acılı bir durumdur. Çoğunlukla iş gücü kaybına neden olur. Ayak tırnaklarında doğru olan kesim tırnağın parmak ucu kavisine göre değil, tırnak ucuna enine cetvel tutmuş gibi tam düz olarak kesilmesidir. Bazı aşırı titiz insanların yaptığı gibi, yan kenarlarının ve köşelerinin asla kesilmemesidir. Basit kuralın uygulanması, doğrudan yaşam kalitesini değiştirecektir” ifadelerini kullandı.
Editör: TE Bilişim