İşsizlik ve pahalılıkla savaş derneği ulaşıma yapılan zamlaeı protesto etti:
''Her geçen gün yoksullaşıyoruz, alım gücümüz azalıyor. Sırça saraylarda saltanat sürenler biz emekçi halkımıza iğneden ipliğe zamlarla ölümlerden ölüm beğen diyorlar. İşsizlik ve pahalılık cehenneminde yaşamayı halkımıza reva görüyorlar. Bu ne vicdansızlıktır, zaten kıt kanaat geçinmek zorunda kalan halkımızla, iş bulamayan işsizimizle dalga geçmek değil midir?
Yaşadığımız İşsizlik korkusu, pahalılık kâbusu yetmezmiş gibi yaşadığımız "facia" lara bir deyüksek ulaşım ücretleri eklendi. İzmir’de ulaşıma geçtiğimiz mayıs ayında %48 zam yapılmıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME), İZTAŞIT, ESHOT, İZDENİZ, İzmir Metro, İzmir Tramvay ve İZBAN’ da geçerli toplu ulaşım tarifesine zam yapmıştı. Akaryakıta gelen zamlar ve artan maliyetlerin fiyat artışlarında etkili olduğu belirtilirken toplu taşımaya yüzde 48 zam yapılmıştı. Sosyal belediyecilik anlayışında toplu ulaşımdan kar etmek beklenemez. Zaten kıt kanaat geçinmek zorunda bırakılan halkımız işe gitmek için bir sürü yol parası vermek zorunda bırakılıyor. Bunların yanında lüks yatlara ÖTV’siz, KDV’siz yakıt verilirken asgari ücretle çalışan bir işçinin işe gitmek için 40 TL günlük yol parası harcaması gerekiyor.
Yeni zamlar ile tam biniş ücreti 13 TL, öğretmen ve 60 yaş kartları ile biniş ücreti 11,5 TL, öğrenci
kartı ile biniş ücreti ise 5 TL oldu. Bu da yetmezmiş gibi İZBAN’da kartınızda en az 55 TL bakiye yoksa biniş yapamadığınız gibi, kredi kartı ile yapılan binişlerde bir istasyon bile gitseniz 55 TLödemek zorundasınız. Yani kredi kartı ile yapılan binişlerde ücret iadesi alamıyorsunuz.
Buradan İZBAN yetkililerine ve Ulaştırma Komisyonuna sesleniyoruz. Çoğunluğunun iktidar temsilcilerinin oluşturduğu komisyon öncelikle ulaşım ücretlerini indirip ve daha önce uygulanmakta olan ilk binişten sonraki 90 dakika içindeki tüm binişleri ücretsiz yapmalıdır. Tarafı olmadığımız ekonomik krizin faturasını biz emekçilere çıkarmayın. Kamu hizmetleri ticarethane anlayışıyla yönetilemez.
Halkımız artan hayat pahalılığı ve işsizlik karşısında can çekişmektedir. İnsanlarımız yaşadıkları bu sıkıntıları az da olsa giderebilmek için Büyükşehir Belediyesini sosyal belediyecilik anlayışının gereğini yerine getirmeye çağırıyoruz. Bu sömürü ve soygun düzenine karşı başta İşçi Sınıfımız gelmek üzere, tüm emekçi halkımızı derneğimiz çatısı altında örgütlenmeye, mücadele etmeye çağırıyoruz. '' dedi.