Problemlerin bu denli genişletilerek zamana yayılması krizin uzun sürebileceğini gösteriyor" dedi. Cari açık probleminin mutlaka iyi yönetilmesi gerektiğinin de ifade eden Genel Müdür Adnan Bali, "Nitekim ciddi ve farklı tedbirlerin alınması da söz konusu. Bu yıl için yüzde 3.5 ila 4 arası bir büyüme bekliyoruz. Büyüme ile ithalat arasındaki ilişki nedeniyle büyüme rakamları ithalatı azaltacağından cari açığımız da düşüşe geçecektir. Gıda fiyatlarındaki oynaklığını yanı sıra enerji fiyatlarındaki artış ise özellikle büyüme dönemlerinde işletmeler için ciddi risklerdir" şeklinde konuştu.
Avrupa'da krizdeki ülkeleri kurtarma operasyonlarıyla alınan risklerin kamuya mal edilmesinin bir sınırı olduğunu belirten Adnan Bali, "Nitekim bugün baktığımızda ülke ekonomilerinin zarara girdiği açıktır. Avrupa Birliği ülkeleri tarafından konulan Mastrich kriterlerindeki hedefleri Türkiye 2004 yılından beri tuttururken çekirdek üye denilen Birlik üyeleri bile bunu dengelemekte zorlanıyor. Ama gelin, görün ki hala bizim AB'ye alınıp, alınmayacağımız; ne zaman alınacağımız gibi konular konuşuluyor" diye konuştu. Türkiye'nin 2001 krizinden sonra çıkarılan derslerle şimdi krizin fırsata dönüştürdüğünü vurgulayan Bali, "Bundan aldığımız dersler krizinde az etkilenmemizi sağladı.
Hızlı büyüme yaşadık ama bunun bazı istenmeyen etkileri de oldu. Cari açık finansal istikrarı tehdit eder oldu. Belirsizlik içeren bu süreç, Türkiye'nin oldukça iyi idare edildiğini ve olumlu bir performans gösterdiğini ortaya koyuyor" dedi. İçinde bulunulan dönemin oldukça hassas olduğunu da vurgulayan Adnan Bali, "Rutin bir süreç yaşamıyoruz. Olağan kurallarla ekonomileri yönetme süreci artık geride kaldı. Bugün için ciddi güven sorunları ve dalgalanmalar söz konusu" şeklinde konuştu. Adnan Bali, Türkiye'nin Avrupa ülkelerinden ihracatın çeşitlendirilmesi ve pazarını genişletmesi anlamında önemli girişimlerde bulunduğunu söyleyen Bali, bunun nemasının ise maalesef toplanamadığını belirtti. Daha az borçlanmanın da ülkeyi krizden koruyan bir unsur olduğunun altını çizen Bali, "Bankacı perspektifiyle bakınca işletmecilere şunu söylemek istiyorum. Raporlamaların sonucuna göre politika geliştirmek artık yetmiyor. Fizibilite yapmak durumundasınız. Her hafta ne, nereye gidiyor diye süreç daha devam ederken kontrol etmenizde yarar var" dedi.
İŞ BANKASINI EN FAZLA KULLANAN İL İZMİR
Kredi kullandırmada İş Bankası'nın geçen yıl yüzde 43 oranında artış sağlayarak 64 milyar liradan 91 milyar liraya yükseldiğini söyleyen Bali, "Bunun yüzde 80'ini ticari kredilerden oluşuyor. İzmir'de ise yüzde 56 ticari kredi kullanımıyla İş Bankası en fazla kredi kullandıran banka oldu. Yine toplam 97 şubeyle İzmir'de en fazla şubesi olan bankayız" dedi.
İzmir'in ekonomik potansiyelinin yeterince kullanılmadığı, daralan bir pazara sahip olduğu yönündeki söylentilerin eldeki verilerle yalanlandığını belirten Bali, "Nakdi ticari krediler bu anlamda İzmir'de Türkiye ortalamasının üzerinde. İzmir yine ticari açıdan KOBİ'ler için oldukça esnek bir yapı sağlıyor" diye konuştu.
Editör: TE Bilişim