Kasım ayında Şemdinli’nin bir başka patlama ile sarsıldığını ifade eden Taş, “Ocağımıza ateş düştü. Bu ateş 4 Kasım'da, yani geçen hafta ilçemizde meydana gelen patlama olayı ile sadece Bahrem Demircan'ın değil tüm Şemdinli'nin yüreğine düşmüş. Daha yaşamının baharında olan Faris'imiz, o küçük bedenine saplanan şarapneller ile aramızdan ayrılmıştır. Bir kez daha savaşın bir an önce bitirilmesinin ne kadar elzem ve acil bir gereklilik olduğunu söylemek durumundayız. Bu ölümlerin durması ancak bu savaşın durmasıyla mümkündür. Bu savaşın durması da tüm Kürtlerin ve demokratların faşizme karşı birlik olmasıyla mümkündür. Bugün Kürtlerin halk olmaktan doğan son derece meşru, haklı, vicdani ve ahlaki talepleri dahi yerine getirilmezken bu savaşın devamına sebep olunduğunun farkında olmayanlar asla bu ülkeye barış getiremezler. Bu ülkeye barışı ancak ahlak, vicdan ve adalet sahibi insanlar getirebilir. Bu nedenle hepimiz bu savaşı bitirmek için ya savaştan beslenen bu ırkçı ve faşist yöneticilerden daha cesur olacağız ya da bu savaşa daha nice kurbanlar vereceğiz” açıklamasını yaptı.
Cezaevlerinde açlık grevlerinde bulunan bütün tutuklular için 5 dakika oturma eylemi yapılmasının ardından, kalabalık Umut Kitabevi'nin bombalaması ve daha sonra gelişen olaylarda hayatını kaybeden Mehmet Zahir Korkmaz ve Ali Yılmaz’ın mezarlarını ziyaret etti.
Burada bir açıklama yapan MEYA-DER Şemdinli Şube Başkanı Ramazan Sever, “Sayın Başbakana sesleniyorum. Her şey senin elinden geçiyor. Allah rızası için yeter, diyoruz. Durdurun bu kanı. Artık anneler ağlamasın, çocuklar babasız kalmasın. Buna bir çözüm bulun, lütfen” diye seslendi.
Yapılan açıklamaya Şemdinli Belediye Başkan Vekili Abdulkerim Yılmaz, Şemdinli Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Muarem Tekin, Umut Kitabevi sahibi Seferi Yılmaz, Mehmet Zahir Korkmaz’ın eşi ve çocuğu, Ali Yılmaz’ın eşi de katıldı.
İzmir haberleri