İzmir'in demokratik ve kendine özgü bir yapısını olduğunu söyleyen İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atilla Sertel, “İzmirli gazeteciler, kamu kurumu yetkililerini bazen övdükleri gibi bazen de eleştirir. Ama ülke için bir şeyler yapan kişilerin her zaman yanında olmuşlardır” dedi. Türkiye Gazeteciler Sendikası İzmir Şube Başkanı Halil Hüner ise Gezi Parkı protestolarına müdahale sırasında gazetecilere bazı sert uygulamaların olduğunu ve bunlar için gerekli uyarılar ile çalışmaların yapılması gerektiğini belirti.
OTURMAK YOK KOŞTURUYORUZ
Kamuoyunun eksiksiz ve zamanında bilgilendirilmesi kamu hizmeti olduğunu söyleyen İzmir Valisi Mustafa Toprak, iş yapılan yerde sorun olduğunu ama bu sorunların yapıcı eleştiriler ile üstesinden gelinebileceğini söyledi. İzmir'e atanmasıyla “Gidip biraz dinlen” gibi söylemler ile karşılaştığını belirten Vali Toprak, “İzmir dinlenme yeri değil. Tabiki dinlenme yeri derken kentin sakin yapısı ve coğrafyasından bahsediliyor. Ama bize oturmak yok. O yüzden koşturacağız” dedi.
İzmir'e atanmasının ardından Türkiye'de yaşanan hareketliliğin kentte de olduğunu söyleyen Toprak, “Ben dedim herhalde bir rüya görüyorum. Hala geldiğim yerdeyim falan dedim. Neyse ki aklı selim galip geldi. İzmir'de demokratik duruş, davranış, söylem ve yaklaşım oluştu” diye konuştu.
ADLİ MAKAMLAR GEREĞİNİ YAPACAK
Şiddet olaylarını engellemek için yapılan müdahaleler ve şiddet olaylarına karışanların hepsiyle ilgili soruşturmaların devam ettiğini söyleyen Toprak, “Bakanlığımızdan müfettiş talep ettik. Çok çabuk bir şekilde müfettişler kente gelerek görevlerine başladı. Görüntüler şiddet olayları çok soruluyor. Tabi bu görüntülerin teşhis edilmesi gerekiyor. Tabiki ben Vali olarak mahkeme kurma gibi bir yetkim yok. Adli makamlar konuya ilişkin çalışmalarını yapıyorlar, gereğini yapacaklardır” dedi.
Editör: TE Bilişim