Eşrefpaşa Hastanesinin 'kalitesine' yüksek puan Eşrefpaşa Hastanesinin 'kalitesine' yüksek puan
Sıcak yaz günlerinde sık karşılaşabilecek sorunların başında güneş çarpması geliyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İncilay Üstündağ, uzun süre güneşte ve aşırı sıcakta kalan çocukta terlemeye bağlı su ve tuz kaybı geliştiğini belirterek, “Bu da çocukta halsizlik, ateş yükselmesi, kusma hatta baygınlık yapabilir.

Bu nedenle çocukların, özellikle 1 yaş altı bebeklerin, 10.00-16.00 saatleri arasında güneşe çıkarılmaması gerektiğini unutmayalım. Güneş banyosu süresini 10 dakikadan başlayarak yavaş yavaş artıralım ve koruyuculuğu yüksek kremler kullanalım. Yine de oyuna dalıp güneş çarpan bir çocukla karşılaşırsak ilk yapacağımız şey ılık duş aldırarak ateşini düşürmek ve bol sıvı(su ve tuzlu ayran vb) vererek kaybettiği su ve tuzu yerine koymak olmalıdır. Aşırı yüksek ateş, sıvı kaybı, dalgınlık durumunda ise hemen en yakın sağlık kuruluşuna başvurmak gerekir” dedi.

Güneş yanığının da yine sık karşılaşılan sorunlardan olduğunun altını çizen Üstündağ, ”Hafif güneş yanıklarında (1. derece yanık) cilt kızarır, gerginleşir ve ağrı yapar. Cildin gerginliğini azaltmak için ılık duş aldırıp nemlendirici kremler sürmek, çok ağrısı varsa doktora danışarak ağrı kesici vermek yeterli olacaktır. Tabii güneşe çıkarken yüksek koruma faktörlü (30-50 faktör) güneş koruyucusu kullanmak çok önemlidir. Ayrıca şapka gibi mekanik koruyucular da gün boyu kullanılmalıdır ki güneşin zararlı ultraviyole ışınlarından çocuklarımızı koruyabilelim. Unutmayalım ki; güneşin ultraviyole ışınlarındaki kanserojen etki çok uzun yıllar sonra bile çocuklarımız için tehlike oluşturabilir” dedi.

Güneş ve sıcağa bağlı olarak ortaya çıkan bir diğer durum ise isilikler. Üstündağ, “Ortam ısısının artması sonucu terleme ile vücut kendi ısısını ayarlamaya çalışır. Çok sıcaklarda ter bezleri çok çalışınca tıkanır ve deride kızarık benekler halinde gördüğümüz isilik lekelerini oluşturur. Bunu önlemek için çocuğa bol giysiler giydirip terlemeyi azaltmak, ılık suyla banyo yaptırmak yeterlidir. Yağlı kremler sürülmesi ter bezi kanallarını kapatarak isiliğin artışına yol açabilir” dedi.

Yaz ishallerine de dikkat çeken Üstündağ, “Sıcaklarla birlikte mikroorganizmaların daha hızlı üremesi, gıdaların çabuk bozulması, kirli suyla sulanmış meyve-sebze tüketiminin artması ishal oluşumunu hızlandırır. Bu yüzden çocuklarımıza öncelikle ishalden korunma yöntemlerini öğretelim.

El yıkamanın önemini anlatıp bunu alışkanlık haline getirelim. Açıkta satılan dondurma vb yiyeceklerden kaçınmak ve meyve-sebzeleri bol suyla yıkamadan yememek çocuklarımız kadar bizleri de ishal tehlikesinden koruyacaktır. İshalde en temel tedavi prensibi kaybedilen su ve tuz gibi minerallerin yerine konmasıdır. Bunun için bol sıvı verilmesi, ayran-yoğurt gibi yiyeceklerin tüketilmesi gerekir. Yüksek ateş, aşırı kusma, dalgınlık halinde mutlaka en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıyız. Antibiyotik grubu ilaçları ise doktor önerisi olmadan kullanmamız, ishali kesmek yerine artışına yol açabilir” dedi.

“Sıcak nemli yaz günlerinde korunmaya çalışılan şeylerden biri de böcek-sinek sokmalarıdır” diyen Üstündağ şunalrı söyledi: “Küçük bebekleri cibinlik ve pencere telleri ile koruyabiliriz. Uzun kollu ince pamuklu giysiler koruyucu olabilir. Ortama sıkılan spreyleri toksik etkisi nedeniyle çocuk odalarınada kullanmamız sağlıklı olmayacaktır. Bu spreyler kullanılmışsa odayı mutlaka havalandırmalıyız. Sokma sonucu kızaran ve kaşınan bölgeye uygun lokal krem ve jellerin sürülmesi yeterlidir”.

Editör: TE Bilişim