Üniversitelerarası Kurul Toplantısı’nda konuşan YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya, üniversitelerin siyasal, toplumsal ve kültürel meseleler ile sıkıntılar, çelişkiler ve gerilimler hakkında etkin araştırmaların üretildiği mekânlar olduğunu belirterek, “Biz üniversite mensupları olarak kendimizi toplumun dışında ya da üstünde yer alan yargıçlar mesabesinde göremeyiz. Bizler toplumun içinde sosyalleşen, toplumun sorunlarını önemseyen ve onlara farklı çözüm alternatifleri geliştirebilen bireyler olarak araştırma ve eğitim gündemlerimizle fikir, teori, soru ve araştırmalarımızla kriz ve çatışma meseleleriyle ilgilenmek durumundayız.” dedi.
Toplumsal, kültürel, siyasi sorun ve gerilim alanlarına futbol taraftarlığı düzeyinde de yaklaşılamayacağına değinen Gökhan Çetinsaya, “Bugün üzülerek görüyorum ki, bazı üniversite mensuplarımız, tarafı oldukları siyasi pozisyonu kavram ve fikirler eşliğinde değil, sloganlar eşliğinde savunmaktadır. Yine üzülerek görüyoruz ki birçok tartışma doğrulanmamış, manipülasyon amacıyla üretilen yanlış haberlere dayalı olarak sürdürülmektedir.” açıklamasını yaptı. Üniversite mensuplarının doğaya, mekâna, tarihe, topluma, kültüre, geleceğe ilişkin çeşitli kitle iletişim ortamlarında görüş beyan etmelerinin anlamlı olduğunu ifade eden Çetinsaya, “Üniversitelerimizin sessizleşmesini değil, aksine çevresine çok daha duyarlı olmalarını, fakat bunu bir çatışma diliyle ve sadece gündelik yorumlarla değil, müzakere diliyle ve yaptıkları uzun soluklu araştırmalarla gerçekleştirmelerini önemli görüyoruz.” şeklinde konuştu. Bazı üniversite mensuplarının pozitivist bilim paradigması içerisinden birer yargıç gibi konuşup, siyaseti ve toplumu küçümsemesini de doğru bulmadığını vurgulayan YÖK Başkanı şöyle devam etti: “Gerçek araştırmaya, fikrî üretime değer veriyoruz. Bu çerçevede topluma, siyasete, farklı tespit, öneri ve öngörüleri sunmayı önemli buluyoruz. Fakat bu tespit, öneri ve öngörüleri geleneksel meslek odası mantığı ve diliyle ortaya koymayı da doğru bulmuyorum. 1960’ların Türkiye’si ile karşı karşıya değiliz ve 1960’ların meslek odası diliyle üniversite mensuplarımızın konuşmasını anlamakta zorlanıyorum.”
Editör: TE Bilişim