Yaklaşık yarı yarıya otolog ve allojenik plantasyon yapılmış. Yüksel Oğuzhan’da o hastalarımızdan birisi. Yükselin özelliği kardeşinin kordon kanı hücreleri kullanılarak gerçekleştirilmesi. Ekibimizde bulunan herkesin eline sağlık. İmkanlarımız biraz daha artarsa, zannediyorum Türkiye’deki sayılı merkezlerden biri haline geleceğiz” dedi.
Başta ilaçlarla tedavi edilen ancak olumlu sonuç alınmamasından dolayı nakil yapmaya karar verdiklerini belirten Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Hematoloji-Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Musa Karakürkçü, “Yüksel yaklaşık 4 buçuk sene öncesinde lösemi tanısı almıştı. Ondan sonraki dönemde hastalık ilaçlarla tedavi edildi. Ancak iki kez tekrar etti. Bu iki tekrardan sonra biz kemik iliği nakli yapmaya karar verdik. Kemik iliği nakli içinde uygun verici yoktu. Ama sonradan bir kardeşi doğdu. Kardeşi doğarken doğum sırasında annenin plasentasından kordon kanı topladık. Buradaki aferez ünitemizde bu kordon kanımızı -186 santigrat derecede, yaklaşık 1 yıl kadar sakladık. Daha sonra da Yüksel uygun hale geldikten sonra buradan aldığımız kordon kanıyla Yüksel’in kemik iliği naklini yaptık” diye konuştu.
50 gün kadar meşakkatli bir dönem geçirdiklerini belirten Karakürkçü, “50 gün kadar meşakkatli dönem geçirdikten sonra Yüksel taburcu oldu ve şuanda kontrolleri iyi gidiyor” ifadelerini kullandı. Türkiye’de kordon naklinin çok az yapılabildiğini söyleyen Karakürkçü, bunun sebebinin de bakanlığın Türk-Kök ismi altında bir projeyle bütün kort kanı birleştirip bir banka haline getirme planı olduğunu dile getirdi.
Editör: TE Bilişim