Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise, 28 Şubat sürecinden itibaren medyanın güven sıralamasında erozyona uğradığını söyleyerek, "O dönemlere tekrar gidersek medyanın bu demokrasi dışı Türkiye'deki faaliyetlere alet edildiğini, çok etkin olarak bir kısmının da kullanıldığını, kendilerinin böyle bir iş birliğine girdiklerini biliyoruz. Bundan ülkemiz çok şey kaybetmiştir" diye konuştu.
Türkiye'de son 9 yılda iletişim alanında yapılan yeniliklerle dönemlerin sağduyulu sorgulanmasına kapı açtığını ifade eden Bakan Yıldırım, "İnsanları doğru, hızlı ve güvenilir bilgilendirmenin başında gelen basın kuruluşları ne kadar ilkeli olursa, ne kadar toplumun gerçekleriyle örtüşürse, o kadar güven noktasında mesafe katediyor. Örneğin bugün 28 Şubat sürecini daha sağlıklı, daha sağduyuyla değerlendirme imkanı buluyoruz" dedi.
"ADALET YOLLARINI MİLLETE HAVALE ETTİK"
Hükümet politikaları ile Türkiye'de son 9 yılda yapılan yatırımların 50 yıllık kaybın bir kısmında telafi oluşturduğunu belirten Bakan Yıldırım, şöyle konuştu:
"Adalet ve Kalkınma Partisi olarak demokrasi, hukuk, yargı reformu ve kalkınma alanında bizim ilk sıramızda kalkınmayı önce yaptık, adaleti ikinci sırada bıraktık. Adalet tarafına göz atınca tosladık. Oralarda bir tosladık, ondan sonra tekrar millete gittik. Millet işi düzeltti, kalkınmada yetkiyi verdi, düzelttik. Adalet tarafında sahibine gittik, sahibi kararı verdi Türkiye'nin yollarını biz açtık, biz yaptık. Adalet yollarını da millete havale ettik, millet açtı, o yolda devam ediyoruz."
"TOPLUM SADECE ADALETLE YÖNETİLİR"
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ise, demokraside tek seslilikten ziyade farklı fikirlerin medeni ortamda anlayış çerçevesinde tartışılması gerektiğinin altını çizerek, adaletin önemini vurguladı. Bakan Günay, "Bir toplum sadece adaletle yönetilir. Bugün karşı karşıya bulunduğumuz birçok sorunu, inanç ve etnik köken gibi sorunları bir tek kavram çözebilir: 'adalet ve kalkınma'. Bunu da başaracağız. Demokrasinin köklü ve sarsılmaz olması için basın özgürlüğü ve temel düşünce ve ifade özgürlüğüdür.
Basın özgürlüğü bir milletin boynunun bükük kalmaması, herkese karsı savunmasının teminatıdır" şeklinde konuşu.
Konuşmaların ardından protokol üyeleri birlikte '25. Yıl' pastasını kesti.
Editör: TE Bilişim