150 yıllık İzmir belediyecilik tarihinde "en uzun süreli başkan" olarak yer almanın kendisi ve ailesi için gururların en büyüğü olduğunu ifade eden Başkan Aziz Kocaoğlu, 31 Mart 2019 seçimlerinde aday olmayacağını açıkladı.

Zirvedeyken bile bırakmasını bilmek gerektiğini söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, "Hep aday mı olacağım? Hep belediye başkanlığında, siyasette mi kalacağım? Bırakman gerektiğinde bırakmak, devretmek lazım. Bu konuda da örnek bir davranış sergilediğim için kendimi mutlu hissediyorum. Son örneğim de bu olsun diyorum” diye konuştu.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 2019 yılının Mart ayında yapılması öngörülen yerel seçim öncesi aday olup olmayacağına ilişkin kararını Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı.

2004, 2009, 2014…
Türkiye’nin 3. büyük kentinin belediye başkanı sıfatını taşıyan birisinin yeniden aday olup olmayacağının kamuoyunda merak uyandırması ve hakkında senaryolar üretilmesinin doğal bir durum olduğunu dile getiren Başkan Aziz Kocaoğlu, basın toplantısına 2004 yılından bugüne geçen süreci özetleyerek başladı. Ahmet Piriştina’nın ani vefatıyla hiç hazırlıksız geldiği görevde, neredeyse ilk üç yıl boyunca hep “emanetçi” gözüyle bakılan bir başkan olduğunu ifade eden Başkan Kocaoğlu şöyle devam etti:
"Birkaç istisna dışında herkes, 2009 seçimlerinde aday gösterilmeyeceğimi konuşuyordu. Benden proje ve yatırım anlamında bir beklentileri de yoktu. Gemiyi en az hasarla limana yanaştırabilmem, onlar için büyük başarıydı. Ama böyle düşünenler, beni hiç tanımamıştı. Yaşamımın en onurlu yılları olarak gördüğüm İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemimde, üstlendiğim bu büyük sorumluluğun hakkını verebilmek için, çoğu zaman insanüstü bir tempoyla geceli-gündüzlü çalıştım, çok çalıştım. O dönemde çok önemli işler yapmış; en önemlisi de, geleceğin İzmir’i için sağlam temeller atmıştık. Ve süreç beni bir anda Cumhuriyet Halk Partisi’nin doğal adayı haline getirdi. Seçimlerde yüzde 56 gibi kolay kolay kırılamayacak rekor bir oyla kazandım. 30 ilçenin 28’inde CHP bayrağını dikmiştik. 2014 yılında iktidar partisi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan sonra olabilecek en güçlü ismi, kabinenin 1 numaralı bakanı Binalı Yıldırım’ı aday gösterince, ben de bu açıklamadan hemen 15 dakika sonra CHP İl Başkanlığı’na giderek adaylık dosyamı verdim.  Partimin İzmir’deki başarısını sürdürebilmek için bu kararlılığı göstermek, bu 'meydan okumayı' yapmak zorundaydım. Sonuçta yüzde 50 oyla yine kazanan taraf biz olduk. İlk günkü heyecan ve enerjiyle İzmir için çalışmaya, üretmeye devam ettik."

İzmir Modeli'yle başardık
Başkan Aziz Kocaoğlu İzmir Modeli'nin aklı ve bilimi önde tutan stratejisiyle başarıya ulaştıklarını belirterek şunları kaydetti:
"Katılımcı bir yönetim anlayışıyla, fikir aşamasından itibaren kentlilerle birlikte, konunun uzmanlarıyla, etkilenecek vatandaşlarla her yatırıma beraber karar verdik. Göreve geldiğimiz günden bu yana finans yapısı en sağlam, dünya ölçeğinde ulaşılması çok zor, uluslararası finans kuruluşlarından 3A derecesi alan bir kurum haline geldik. Yatırımlarımızı 28 kat artırdık. Tasarruf yaptık. Kaynak ayırdık. Doğru bir yol haritası ve ihtiyaç listesiyle, öncelik sırasını doğru belirleyerek, kaynakları doğru kullanarak bu noktaya geldik. Popülist proje ve popülist harcamalardan kaçındık. En acil olanı yapmak için çok büyük özen gösterdik. Geleceği düşünerek, kentin alt yapı problemlerini çözerek, yer altında görünmeyen işler yaparak ama geleceğe hizmet ederek bu günlere geldik. Hizmet, kültür sanat, tarım, sanayi ve turizm alt yapısında eksikleri hemen hemen tamamladık. Sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme için doğru bir planlama gerek. Şehircilik ilkelerinden ayrılmadan, sadece bugünü değil geleceği de planlayarak, betonlaşmayı minimuma indirerek çalışmalarımızı sürdürdük. Bugün kentin çevre yatırımlarında, hizmet sektörü, kültür sanat, sanayi tarım altyapısında eksiklerini hemen hemen tamamladık. Sağlıklı ve sürdürülebilir büyüme için doğru bir planlama yapmamız gerekiyor. 2010, kısmen 2011 yılına kadar hükümetin yaptığı ranta dayalı planların karşısında yargıya başvurarak kenti korumak mümkün oldu. 2011 yılından sonra ise açtığımız davaları hep kaybettik. Yine de biz mücadelemizi sürdürmek, görevimizi yapıp tarihe not düşmek için hatalı olduğuna, kentin geleceğini riske atacağına inandığımız konularda hukuk sürecini sonuna kadar takip ettik."

Her alanda sürdürülebilirlik
Doğayı ve doğal kaynakları koruyarak kente hizmet etmek için büyük projelere imza attıklarını dile getiren Başkan Kocaoğlu, "Arıtmada Türkiye lideri olarak birçok yatırım yaptık. Yer problemi nedeniyle henüz arıtma yapamadığımız birkaç küçük yerleşim dışında ilçelerde, köylerde, beldelerde arıtma yatırımlarımızı tamamladık. Yüzülebilir körfez hedefine çok az bir zaman kaldı. Büyük Körfez Projesi için ÇED Raporu alındı. Sirkülasyon kanalının proje ihalesine çıkıldı. Proje ihalesi biter bitmez gerekli ekipmanı almak üzere çalışmalara başladık" diye konuştu.
Sürdürülebilir kent olmanın en önemli unsurlarından birinin ulaşım olduğunu belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, "Denizcilik işletmesinden alınan 50 yaş ortalamaya sahip gemilerimizi hurdaya çıkararak, 15 modern gemi ve arabalı vapuru İzmirlilerin hizmetine sunduk. Körfeze küsmüş olan İzmirlileri körfezle buluşturmaya, deniz ulaşımını güçlendirmeye çalıştık. İki yeni arabalı vapurun daha alım süreci devam ediyor. 11 km raylı sistem ağını bugün 179 km çalışır hale getirdik. Narlıdere metrosunun çalışmaları başladı. Aliağa-Bergama hattı için bu sene, en geç önümüzdeki senenin başlarında ihaleye çıkacağız. İzinler çıktığında Buca metrosunun temelini 2019 yılında atacağız. 2019'da, 180 km aktif raylı sistemin yanı sıra, 70 km'lik kısmın inşaatı devam ediyor olacak. Raylı sistemde günlük 70 bin yolcudan 800 bin kişiye çıktık. TCDD'nin gerekli yatırımları yapmasıyla bu sayının 1 milyona çıkması mümkün. 20 elektrikli otobüsle Türkiye’de ilk defa elektrikli otobüs filosu kurduk" dedi.

Kentin kalkınması için çalıştık
İzmir modelinin bir diğer farkının da, yerel yönetimin yasayla verilen görevlerin dışında, kentin yerelde kalkınmasından da kendini sorumlu tutması olduğunu belirten Başkan Aziz Kocaoğlu, şöyle devam etti:
"14.5 yıldır kenti nasıl kalkındırırım, nasıl büyütürüm, kent insanının yaşam kalitesini nasıl geliştiririm, nasıl iş ve aş sahibi yaparım diye düşünüp, bunun gerçekleşmesini sağlamak için projeler ürettik. 14.5 senenin sonuna gelindiğinde kırsaldan sanayi alt yapısına, hizmetten turizme, kültür sanata, tarım ve hayvancılığa önemli gelişmeler sağladık. Fuar İzmir’den, Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'ne, geçtiğimiz salı günü temeli atılan Türkiye’deki tek ve ilk opera binasına kadar kente önemli tesisler kazandırdık. Kırsal kalkınmada neler yaptığımız, tarımı Türkiye ortalamasından 2.4 kat fazla büyüttüğümüz bir gerçek. Göreve gelmeden önce İzmir tarımı yüzde 1 küçülürken, bizim dönemimizde yüzde 7.5 büyüdü. Kooperatiflerle birlikte,  aklın ve bilimin rehberliğinde, Yarımada, Küçükmenderes, Gediz Bakırçay stratejik planlarıyla 'size şunu yapacağım' diyerek değil, 'sizin ekmeğinizi ne büyütür' diye görüşüp kararlaştırarak izlediğimiz yolda başarılı bir noktaya geldik. Bizim diğer sektörlerde yaptıklarımızın yanı sıra kırsal önemli bir yer tutuyor. Kırsala yapılan yatırımlar 2 tramvay yatırımının maliyetine bedel. Neden kırsal bu kadar bizi destekliyor? Kırsala bugüne kadar bir şey yapılmadı, kapısı çalınmadı. Kırsalda yaşayan insanlar, kendilerine yapılan iyiliği, desteği unutmayan, ahde vefası yüksek insanlar. "

Hayal edilmeyenleri yaptık
Sanayide ise OSB’lerin alt yapılarını tamamladıklarını sözlerine ekleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, "Yerelden kalkınmanın sadece bir sektörde değil diğer sektörleri destekleyerek olacağını kanıtladık. Bir ayağı eksik bıraksaydık başarı azalacaktı. Kentin sağlık Turizmin de büyümesi, gelişmesi, kalkınması, bugün turizm tesislerinin kullanım sürelerini uzatmak, bölgelerde turizmin kalkınması için uğraştık. Çeşme’de bir kür merkezinin kurulması için adım attık. Kalkınmak topyekundur, 4 milyon 300 bin nüfuslu İzmir’de hiçbir yerel yönetimin yapmadığı, hayal bile etmediği bir yola çıktık. 14,5 yıl sonunda İzmir Modeli ve yerelden kalkınmanın ete kemiğe bürünmüş şeklini, pratikten doğan şeklini, ekonomik büyümeyi, sürdürülebilir kalkınmanın modeli 5 ciltlik kitap haline getirildi. Bunu incelerseniz göreceksiniz ki, eğer çalışırsanız, üretirseniz, hemşehrilerinize güven tesis ederseniz başarılamayacak hiçbir iş, yürünmeyecek hiçbir yol yoktur" şeklinde konuştu.

Model olan İzmir yarattık
Bugün İzmir'in, Türkiye’nin sürdürülebilir büyüme yolunda örnek işler yapan ve yaşamak için can atılan 1 numaralı kenti haline gelmesinin mutluluğunu yaşadıklarını söyleyen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, şunları kaydetti: "Geçmişine olduğu kadar geleceğine de sahip çıkan, çağdaş değerlere olan inancını her geçen gün daha güçlü hissettiren; katılımcılık, yerel demokrasi ve uzlaşma kültürü konularında çıtayı hayli yukarı taşıyan ve her zaman dik duran 'önder, özel, örnek ve delikanlı bir kent'; modası geçen değil “model olan” bir İzmir yarattık İzmirlilerle birlikte. Bunu başarırken, doğruları korumaktan korkmadık. Adaletten ayrılmadık. İzmir’in hassasiyetinden zerre taviz vermedik.  Dik durduk. Haksızlık önünde eğilmedik. İzmirlilerin başını öne eğdirmedik. Bazıları için acı da olsa, hep doğruları söyledik. Yapamayacağımız şeylerin, yapabileceklerimizi engellemesine izin vermedik. "

Bedel ödedik
Tüm bu başarıların karşılığında çok bedeller ödemek zorunda kaldıklarını da ifade eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, şunları kaydetti:
"Türkiye belediyecilik tarihinin en büyük operasyonu bize yapıldı. Kelimenin tam anlamıyla “kumpasa” gelmiştik. Koca bir 6 yılımız Emniyet’te, savcılıkta, nezarette, mahkemede, cezaevinde geçti. Izdırapla, gözyaşıyla, kahırla..  Sonunda tüm suçlamalardan yüzümüzün akıyla çıktık çıkmasına da.. Geç kalan adalet, adaletsizlikmiş. Bunu çok iyi anladık. Ama oraya takılıp kalmadık. Yaşadıklarımızdan ders çıkararak ileri, hep daha ileri gittik. Ve geldik bugüne.. Daha doğrusu, yarının aydınlık geleceğine.."

Değişimde ısrarcıyım
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 24 Haziran seçimlerinden kısa bir süre sonra, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’ne yönelik bir “değişim” çağrısı yaptığını hatırlatarak şöyle devam etti:
“Söz konusu değişimin Sayın Genel Başkanımızın öncülüğünde gerçekleşmesi, partimize büyük güç katacaktır; demiştim. Üzerinde çok tartışılan, parti yönetiminde fırtınalara yol açan bu açıklamam aslında çok açık ve anlaşılırdı. Bugün sizlerin huzurunda bir kez daha altını çizmek istiyorum ki;
1. O açıklamayı yaptığım gün ne düşünüyorsam, bugün yine aynı noktadayım. Yani değişimde ısrarcıyım.
2. Değişimin tehdit değil fırsat olarak görülmesi gerektiği kanaatindeyim.
3. Kişilerle problemim yok. Sorun yönetim biçimi ve ilkelerdir.
4. Yaşamım boyunca kimsenin adamı olmadım. Sözlerimin arkasına başka şeyler gizlemedim. Ne düşünüyorsam onu söyledim. Ne söylediysem onu yaptım. Ve ne yaptıysam arkasında durdum.
5. Her zaman önce devletim, sonra partim için çalıştım. Böyle geldim, böyle gideceğim.
6. Gizli hesapları olmayan, çıkar peşinde koşmayan,atadan Cumhuriyet Halk Partiliyim. Partimin menfaatlerini, her türlü kişisel çıkarın üzerinde tutarım. Bunun aksi bir tavır içinde olanlarla, gücümün yettiğince ve sonuna kadar mücadele etmeyi görev bilirim.

Bu noktayı 2014'te koyacaktım
“Yarının aydınlık geleceği” söylemine samimi olarak inandığını ve 14.5 yıldır çok yoğun bir çalışma temposu içinde yer aldığını vurgulayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, şöyle devam etti:
"Tamamıyla İzmir ve İzmirliler için çalışmaya, üretmeye konsantre oldum. Samimiyetle ve her defasında elimden gelenin daha fazlasını yapmaya çalıştım. Çalışma arkadaşlarımla birlikte, İzmir'in aydınlık geleceği için çok önemli işlere imza attığımızı düşünüyorum. İzmirliler beni 3 dönem boyunca Belediye Başkanı olarak seçti. 150 yıllık İzmir belediyecilik tarihinde "en uzun süreli başkan" olarak yer almak, ben ve ailem için gururların en büyüğü oldu. Ve bugün, 31 Mart 2019 seçimlerinde 'aday olmama kararımı' sizlerle paylaşmak istiyorum. Ben bu noktayı, geçen seçimlerde koymayı planlamıştım. Ancak Binali Yıldırım faktörü olunca, bu plan askıda kaldı. Bugün için en büyük arzum, 15 yılın sonunda, görevimi Cumhuriyet Halk Partili bir başka arkadaşıma devretmektir.  Adaylıkla ilgili kararımı 6 ay önce açıklamamdaki asıl neden, yeni arkadaşımıza seçime hazırlık için yeterli süreyi verebilmektir. Genel Merkezimizin, aday seçiminde liyakate önem vereceğine;  yeterli birikime sahip, çalışkan ve her kesime eşit yaklaşacak samimiyeti olan; doğruluk, dürüstlük, adalet, hak ve hukuk kavramlarını herşeyin üstünde tutan, evrensel ahlak kurallarını sonuna kadar savunan ve uygulayan, İzmir'in ve İzmirlinin malını gözü gibi koruyacak, İzmir'in parasını harcarken kendi parasından daha çok titizlenecek, İzmir'in hakkını savunurken gözünü budaktan sakınmayacak, İzmir'i İzmir yapan değerlere ve yarattığımız İzmir Modeli'ne sonuna kadar sahip çıkacak bir ismi seçeceğine inanıyorum;  inanmak istiyorum."

En büyük teşekkür İzmirlilere
Konuşmasının son bölümünü ise teşekkürlere ayıran Başkan Kocaoğlu, "15 yıla yaklaşan Başkanlık görevim sürecinde bana desteğini hiç bir zaman esirgemeyen, varlığıyla bana her zaman güç veren sevgili İzmirli hemşehrilerim başta olmak üzere; İzmir Büyükşehir Belediyesi'ndeki mesai arkadaşlarıma, meclis üyelerimize, muhtarlarımıza; Genel Başkan'dan sade üyesine kadar Cumhuriyet Halk Partisi'nin her kademesindeki değerli arkadaşlarıma; İzmir'in saygıdeğer yöneticilerine; her fırsatta birlikte olduğumuz, kentimizin kalkınması için kader birliği yaptığımız iş insanlarımıza, akademisyenlerimize, siz basın mensuplarına, spor ve sanat dünyasına; üreticilerimize, işçilerimize, memurlarımıza, esnafımıza; yarınımızın güvencesi öğrenci ve öğretmenlerimize ve elbette sevgili eşim ve evlatlarıma sonsuz şükranlarımı sunuyorum. Teşekkürler İzmir" diye konuştu.

24 Haziran'la ilgisi yok
Toplantının sonunda basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Başkan Kocaoğlu, 24 Haziran sonrası gelişmelerin kararında hiçbir etkisi olmadığını belirterek, "Ben aday olma iradesini gösterdiğim zaman adaylığımın da tartışılmayacağını adım kadar emin olarak biliyordum. Ben bu kararı 2014 yılı seçimlerine girerken verdim. Bu kararımı Genel Merkez'le paylaştım" diye konuştu.
Bundan sonraki süreçte aday belirlenmesi konusunda fikrinin sorulması halinde geçmişte olduğu gibi bugün de açık yüreklilikle görüşlerini açıklayacağını dile getiren Başkan Kocaoğlu, "Siyasette bir şey var; tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz. Bize bu saatten sonra fikrimiz sorulur mu, sorulmaz mı bir şey diyemiyorum. Doğru bildiğimizi, inandığımızı söylemek isteriz. Ben bu kararı 2014 yılı seçimlerine giderken verdim. Sayın Genel Başkan'a da aday olmayacağımı söylemiştim. Sadece 'Binali Bey'in ismi konuşuluyor, ona göre karar vereceğim' demiştim ve Recep Tayyip Erdoğan, Binali Yıldırım'ın elini kaldırdığı an, ben de adaylık dosyasını verdim " şeklinde konuştu.

Son görevim İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı
Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptıktan sonra siyaseti bir yere seçilmek anlamında noktalamak gerektiğini dile getiren Başkan Aziz Kocaoğlu şöyle devam etti:
"Ama bu partiye çalışmayacağım, hizmet etmeyeceğim, seçimlerde elimden geleni yapmayacağım anlamına gelmemeli. Eski bir belediye başkanı, bir partili olarak sağlığımız el verdiği müddetçe fikirlerimizi sunacağız. Bu koltuktan daha büyük bir koltuk yok. Bu yüzden son görevim Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevidir. Ben 2019 yerel seçimlerinden yerelde iktidarın artacağını, kaybedilen 8 ilçeden en az 5'inin tekrar kazanılacağını umuyorum. Ben kararımı verdim ve açıkladım, bunu açıklamamın nedeni de birçok kez yazıldı, çizildi. Ben erken açıklamayı Genel Merkezin ve adayların elini kolaylaştırmak için yaptım. '6 ay önce açıklarsan sıkıntı yaşarsın' şeklinde uyarılar oldu ama o zaman haksızlık yapmış olurdum. "

Zirvedeyken bırakmak gerek
Hiç kimseye kırgınlığı olmadığının altını önemle çizen Başkan Aziz Kocaoğlu, "Benim için, ailem için en ulvi, en onurlu görevi, çok uzun süre yaptım. Hep aday mı olacağım? Hep belediye başkanlığında, siyasette mi kalacağım? Hep burada kalmak koltuğu işgal etmek bana doğru gelmiyor. Sistem kurduk, oturttuk, kadro oturdu, projeler devam ediyor. Zaten yeni gelecek belediye başkanının 5 yıl ne yapılacağı belli. Bu hizmetler devam edecek. Bırakman gerektiğinde bırakmak, devretmek lazım. Bu konunda da örnek bir davranış sergilediğim için kendimi mutlu hissediyorum. Zirvedeyken bile bırakmasını bilmek gerek. Son örneğim de bu olsun diyorum” şeklinde konuştu.

 

İzmir’de zehirlenmenin olduğu sokakta endişe sürüyor İzmir’de zehirlenmenin olduğu sokakta endişe sürüyor
Editör: TE Bilişim