Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanı Muammer Güler'in Yardım Toplama Kanun tasarısının sunumunu yaptığını belirterek, "Kabul edildi ve imzaya açıldı. Bununla ilgili yeni düzenlemeler yapılmakta, dernek kurucu sayıları düşürülmekte. Daha önceki bu tasarı 1983'te yapılmıştı. Maliye bakanımız iki tasarı sundu, döner sermayelerini işletmeler kanun tasarısıdır. Katma Değer Vergisi Kanunu'nda değişiklik yapılmasına dair 3 maddelik bir kanun tasarısı sundu" dedi.
Bazı iç ve dış konular üzerinde Başbakan Erdoğan'ın kapsamlı olarak durduğunu anlatan Arınç, Irak, Suriye ve Mısır'daki gelişmelerin gündeme alındığını dile getirdi. Dershane çalışmasının toplantının gündemde olup olmadığının sorulması üzerine Arınç, "Bugün Sayın Bakanımız bu görüşmelerine takiben kendi bürokratlarıyla yaptığı görüşmeleri Bakanlar Kurulu'na getirdi. Dershanelerin kapatılması gibi bir konu gündemde değil. Böyle birşey ifade etmek doğru değil" diye konuştu.
Ekonomik faaliyet olarak yürütülen bir çalışmanın kapatılmasının doğru olmadığına dikkati çeken Arınç, mevcut anayasa ve kanunların da buna karşı olduğunu belirtti.
Dershanelerin artık bugünkü eğitim sisteminde ve gelinen noktada öğrencilere takviye ders veren kurumlar olarak ihtiyaç kalmadığını düşündüklerini söyleyen Arınç, "İhtiyaç olan, yeni okulların, dersliklerin açılması, öğrencilerin üniversitelere hazırlanan bireyler olmasını sağlamak. Bu projenin adı hukuktaki tabiriyle dershanelerin özel okula dönüştürülmesidir" dedi.
“BİR DÖNÜŞÜM PROJESİNİ GERÇEKLEŞTİRMEK İSTİYORUZ”
Eğitimde dönüşüm projesinin başlatıldığını belirten Arınç, "Türkiye'de demokratikleşme sürecindeki dönüşüm projeleri gibi kabul edilmelidir. Çocuklarımız birer yarış atı gibi sınavdan sınava koşmayacak noktaya geliyoruz. Dershaneler de çok faydalı işler de yaptılar. Kendi çocuklarımız da bu dershanelere gitti. Bir dönüşüm projesini gerçekleştirmek istiyoruz. Bunu doğrudan dershanelere karşı bir husumet gibi kimse algılamasın" dedi.
Dershane sahipleri arasında farklı düşünceler ve inanç gruplarının olduğunu kaydeden Arınç, pek çok insanın dershanelerin özel okula dönüşmesi konusundaki teşvikleri benimsediğini ve meseleye rasyonel baktıklarını dile getirdi. Arınç, dershanelerin fonksiyonlarını giderek yitirdiğini ve okullaşma sürecinin başlaması gerektiğini düşündüklerini ifade etti. Arınç, "Hükümet aleyhtarı, güç gösterisi haline gelen davranışları yadırgadığımızı belirtmek istiyorum. Bugün geldiğimiz nokta, bu mesele halledilecektir. Bunun için taslak son şeklini alacak. Ocak ayında Meclis gündemimin uygun olması halinde Meclis'e gelecek. Bu dönüşüm sürecinin sağlıklı olabilmesi için de Eylül 2015'e kadar bir süre öngörüyoruz. Bu tarihte dershanelerin okullaşma sürecindeki son noktaya gelmesini arzu ediyoruz. 'Ben hazır değilim' diyenlere de yeni teşvikler vererek bu meselenin çözülmesinde fayda görüldüğü kabul edildi. Buna bağlı olarak, bu konuyu bütün yönleriyle tartışma imkanı bulduk" diye konuştu.
"DERSHANELER 2 YILDA DÖNÜŞECEK"
Dershanelerin dönüşüm sürecinin 2 yıl olduğunu belirten Arınç, "Sürecin başında hareket edenler daha avantajlı olacaklar. Ortasında ve en sonunda başvuranlar onlar ikinci derecede teşvikten istifade edecekler. Bunda da haksız değiliz. Ocak ayında öğrenci alabilirler, sınavlara hazırlayabilirler. Çünkü sınav sistemlerinde bir özellikle üniversite sınavlarında değişiklik olmadı. Sınav sistemleri değişiyor sınav sistemlerine uygun da bir dönüşüm yapmamız lazım. Bu çabaları gösteriyoruz" şeklinde konuştu.
Arınç, "Demokratikleşme Paketi'ndeki yasal düzenlemeler bugün yarın gönderiliyor" dedi.
Dershanelere ilişkin bir soru üzerine Arınç, "Bu meseleyi olmazsa olmaz noktasına getirerek eleştirilerin dozunu artıranlar için söylüyoruz. Dershaneci sadece siz değilsiniz. Dershanecilerle hükümet karşı karşıya kalmış değil. Ocak ayında, bunu Meclis'in gündemi müsait olduğunda yasalaştıracağız" dedi.
“ASLA BİR FİTNENİN UNSURU OLMAK İSTEMEYİZ"
"Ben bir Hadis-i Şerif'e çok önem veririm" diyerek bir hadis okuyan Arınç, "Şimdi tam bir fitne zamanıdır. Bu fitneyi çıkaranlar, büyütmek isteyenler, bu ateşin içerisinden büyük zararlı sonuçlar çıkarmaya çalışanlar için inançları olduğundan emin olduğumdan böyle bir Hadis-i Şerif-i okumak istedim. Asla bir fitnenin unsuru olmak istemeyiz" mesajını verdi.
Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği'nin Türkiye Temsilcisinin Suriyeli mültecilere ilişkin yaptığı açıklamaların hatırlatılması üzerine Arınç, "Türkiye elinden gelen yardımı yapıyor. Bugüne kadar bize teşekkürden başka bir yardımda bulunmadı" diye konuştu.
Kuzey Irak ile Türkiye arasında imzalanan petrol ve doğalgaz sözleşmelerine ilişkin değerlendirmede bulunan Arınç, "Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminin kamu ve özel sektörle yaptığı sözleşmeler özel hukuk karşılığı olan ticari sözleşmeler olur. Mutabakat vardır ama biz Irak anayasasına göre hareket etmek zorundayız" şeklinde konuştu.
Ocak ayında dershanelerin öğrenci alabileceğini belirten Arınç, meseleye kapsamlı baktıklarını ve eğitim sisteminde bir dönüşümün başladığını ifade etti.
Demokratikleşme Paketi'nde seçim sistemiyle ilgili sunulan seçeneklerin olmadığını belirten Arınç, "Bu barajlar yüksek' diyenlerin şimdi sesleri kesildi. 3 seçenekten hangisini uygun bulduklarını söylemiyorlar. CHP'nin ne dediği belli değil. Bir karar verin kardeşim. Biz de 'CHP'nin seçim sistemiyle ilgili düşüncesi şudur' diyelim. Sanırım yılbaşına kadar bekleyeceğiz" ifadelerini kullandı.
"BİR MGK KARARININ BAŞKALARI TARAFINDAN ELDE EDİLMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR"
Arınç, '2004 yılında MGK'da cemaati bitirme kararı alındığı' yönündeki tartışmalara ilişkin, bir MGK kararının başkaları tarafından elde edilmesinin mümkün olmadığını belirterek, "Tavsiye niteliğindeki bir kararları Bakanlar Kurulu kendi kararı haline getirmemişse ve uygulanması için de bir takvim öngörmedikçe uygulanması konusunda herhangi bir başbakan yardımcısına görev vermedikçe bunlar sumen altında kalan kararlardır. Bütün belgeleri inceledik. Bu MGK kararı Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılmadı ve kabul edilmedi. Karar alınmadı. MGK kararının uygulanmasına yönelik başbakanlıkça herhangi bir işlem yapılmadı. Herhangi bir talimat verilmedi. Yok hükmünde bir muameleye tabi tutuldu. Bakanlar Kurulu'ndan herhangi bir karar çıkmadı" ifadelerini kullandı.
"ARALIK AYININ SONUNA KADAR KABİNE REVİZYONU YAPILABİLİR"
Bir gazetecinin, 'Belediye başkan adayı olan bakanların istifa edip etmeyeceğini' sorması üzerine Arınç, "YSK karar verdi. İşin etik yönüne ve gerçekten aday olan bir bakanın adaylığı devam ederken düşünülmesi gereken hususlar var. Başbakan, 'Belediye başkanlığına aday olan bakanlarımızın görevini bırakması gerektiğini' düşünüyor, 'Aralık ayının sonuna kadar kabine revizyonu yapılabilir' dedi" şeklinde konuştu.
Editör: TE Bilişim
