Orada ima yollu olarak, “Şok karar, Mısır’da milletin yüzde 52 oyunu almış olan Mursi’ye idam kararı” başlığı attıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi bunu yazıyor. Tabi sosyal medyada ciddi bir yüklenme başlıyor. Bu yüklenmeler başlayınca hemen bunu yayından kaldırıyorlar. Tabi ben bunu meydanlarda söyledim” dedi.
“EY DOĞAN, NİYE RAHATSIZ OLUYORSUN?”
Doğan Medya Grubu’na seslenen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ey Doğan, niye rahatsız oldun? Sen değil misin '411 el kaosa kalktı', sen değil misin benim seçilme hakkım elimden alındığı zaman 'muhtar bile olamaz' diye başlık atan? Bütün köşe yazarlarınla bize saldırdığın o günleri unutacağımızı mı zannediyorsun? Cumhurbaşkanı olduk, yine aynı şekilde devam ediyorsun. Milletin verdiği oya saygın yok. İma yollu bunu yapıyorsun.
Bak Doğan, ben sana şunu söyleyeyim. Bana gelip, şu anda ekranları başında bizi izleyenler, tüm milletime bunu anlatıyorum. Bugüne kadar hiçbir yerde söylemedim, bundan sonra söyleyeceğim. Bu çok hassas bir konu. Bana gelip, 'sizin döneminizde bire beş kazandım' diyen sen değil misin? Bana gelip, İstanbul Conrad Otel'de aynen şu ifadeler, 'Ben, Sayın Demirel'le de çalıştım. Ben, Tansu Hanım'la da çalıştım. Özal'la da çalıştım.
Sayın Özal, ‘medyayla da olmaz, onsuz olmaz’ bana bunu söyledi. Tansu Hanım, ‘zaten bizlerle baş edemedi.' Bunları anlatınca ben kendisine o zaman şunu söyledim, Aydın Bey, ben doğma büyüme Kasımpaşalıyım. Şunu bilmeni isterim. Bizim Rabbimize verilecek bir borcumuz var, can borcumuz. Onun vakti saati onda bellidir ama şunu bilmeni isterim, hakkın olanı her zaman alırsın ama hakkın olmayanı bizden öncekilerden aldığın gibi bizden alamazsın. Bunu bilmen lazım.
Ben, bunu söyledim. Şimdi tabi yarın öbürsü gün bütün ekibini yalan yanlış bir senaryoyla bana cevap verecektir. Zaten milletim de bunların ne derece doğru, ne derece yalan haberler ürettiklerini gayet iyi bilir. Bunlar hükümet yıkmaya, hükümet kurmaya alışmış olan yazılı ve görsel medyadır. Her türlü saltanatı bunlar sürerler ama kalkarlar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ilgili yazdıklarını yaptıklarını biliyorsunuz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni şahsıma mı yaptım.”
Bak Doğan, ben sana şunu söyleyeyim. Bana gelip, şu anda ekranları başında bizi izleyenler, tüm milletime bunu anlatıyorum. Bugüne kadar hiçbir yerde söylemedim, bundan sonra söyleyeceğim. Bu çok hassas bir konu. Bana gelip, 'sizin döneminizde bire beş kazandım' diyen sen değil misin? Bana gelip, İstanbul Conrad Otel'de aynen şu ifadeler, 'Ben, Sayın Demirel'le de çalıştım. Ben, Tansu Hanım'la da çalıştım. Özal'la da çalıştım.
Sayın Özal, ‘medyayla da olmaz, onsuz olmaz’ bana bunu söyledi. Tansu Hanım, ‘zaten bizlerle baş edemedi.' Bunları anlatınca ben kendisine o zaman şunu söyledim, Aydın Bey, ben doğma büyüme Kasımpaşalıyım. Şunu bilmeni isterim. Bizim Rabbimize verilecek bir borcumuz var, can borcumuz. Onun vakti saati onda bellidir ama şunu bilmeni isterim, hakkın olanı her zaman alırsın ama hakkın olmayanı bizden öncekilerden aldığın gibi bizden alamazsın. Bunu bilmen lazım.
Ben, bunu söyledim. Şimdi tabi yarın öbürsü gün bütün ekibini yalan yanlış bir senaryoyla bana cevap verecektir. Zaten milletim de bunların ne derece doğru, ne derece yalan haberler ürettiklerini gayet iyi bilir. Bunlar hükümet yıkmaya, hükümet kurmaya alışmış olan yazılı ve görsel medyadır. Her türlü saltanatı bunlar sürerler ama kalkarlar Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile ilgili yazdıklarını yaptıklarını biliyorsunuz. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni şahsıma mı yaptım.”
Editör: TE Bilişim