İzmir’de ilkokul öğrencilerinden 10 kasım koreografisi İzmir’de ilkokul öğrencilerinden 10 kasım koreografisi
   Çörüz, Türkiye’yi Avrupa’nın yükselen yıldızı olarak nitelendirdi. Milletvekilliğinin yanı sıra Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) İnsan Hakları Komisyonu Raportörlüğü görevini de yürüten Çörüz, Türkiye’den başlayıp Hollanda’ya uzanan ve kendisini Hollanda Parlamentosuna taşıyan hayat hikayesinden kesitler anlattı. 
Çörüz, 5 dönemdir Hollanda Parlamentosunda milletvekilliği görevinde bulunduğunu, Hıristiyan Demokrat Parti’nin ilk Müslüman milletvekili olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Hıristiyan bir partide Müslüman Milletvekilinin olması sadece Hollanda'da değil tüm Avrupa’da bir ilktir. Tabii ki bu durum açıkçası başta kolay olmadı. Çünkü, 'Bu kişi Müslüman. Hıristiyan Demokrat Partisi'nde Müslüman Milletvekili hiç olur mu? Bizim partimiz ona uyar mı?' şeklinde partinin içinden bazı tepkiler geldi. 11 sene önce bunları yaşadım. Tabii her ilk bir kendi dinamizm kendi tepkisini yaratıyor. Ama 11 seneden sonra şunu rahatlıkla söyleyebiliriz artık parti içinde kendisini kabul ettirmiş tecrübeli bir milletvekili olarak artık bu sorunları geride bıraktık.” 
1965 yılında çalışmak üzere Türkiye’den Hollanda’ya giden bir işçi ailesinin çocuğu olduğunu anlatan Çörüz, Türk topluluğunun Hollanda'da belli bir seviyeye ulaştığını belirtti. Türkiye’yi Avrupa’nın yükselen yıldızı olarak nitelendiren Çörüz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türk kökenli bir milletvekili olarak Türkiye'yi yakından takip ediyorum.Bazen Agit’te birlikte görev yaptığımız arkadaşlarımızla da kendi aramızda konuşuyoruz.Açıkçası şunu merak ediyoruz.Şimdi bütün Avrupa krizde olurken Türkiye’nin büyüme oranı yüzde 7-8 civarında, bu nasıl oluyor? Gerçekten merak ediyoruz. Geçen yıl Parlamentoya geri çağırıldık. Yunanistan’a, İspanya’ya, Kıbrıs’a ve İtalya’ya yardım paketi gönderdik. Bu tabii ki Hollanda’nın bütçesinden çıkıyor.Şimdi bu nasıl oluyor? Bu ülkeler AB üyesi ama Türkiye değil! Demek ki Avrupa ülkeleri bir şeyleri doğru yapamıyor."
Türkiye’nin 2000’li yılların başında yaşadığı banka krizlerinden sonra yaptığı düzenlemelerin ülke ekonomisini koruduğunu anlatan Çörüz, sözlerine şöyle devam etti: "Türkiye’de büyüme oranı varken bakınız biz ‘Hollanda ekonomisi yüzde 1 büyüsün’ diye umuyoruz, yatırımlar yapıyoruz. Daha da krizin içindeyiz. İtiraf etmek gerekirse Türkiye’nin bu tutumunu, bunu nasıl başardığını araştırıyoruz. Çünkü Türkiye, Avrupa için olsun, Hollanda için olsun önemli bir ülke konumunda. NATO üyesi ve Avrupa Birliği'ne (AB) aday üye olan Türkiye, Ortadoğu'da köprü vazifesi görüyor" 
Çörüz, Türkiye’nin son 10 yılda eğitimden sağlığa, ulaşımdan ekonomiye büyük bir devrim yaptığına vurgu yaptı ve açıklamalarını şöyle konuştu: "1970’li yıllardan bugüne Türkiye’ye gidip geliyorum. Eskiden İstanbul’dan çıkıp Kastamonu’ya giderken yolları biliyor ve hatırlıyorum. Hani bir Bolu Tüneli vardı. 30 seneden beri yapılacak, yapılıyor, bitti bitiyor deniliyordu. Bu anlamda genel olarak baktığımızda yol, hastane, okul yapımında ve ekonomik yapıda Türkiye’nin ciddi mesafe aldı. Bunu kimse inkâr edemez. Ancak yineliyorum bu büyümeyi Türkiye yapabiliyorsa bir Yunanistan neden yapamıyor? veya Türkiye ne gibi farklı bir çalışma veya farklı bir yatırım yapıyor ki diğer ülkeler bunu yapamıyor? Yunanistan ile Türkiye arasında fazla büyük bir mesafe yok sonuçta komşu ülkeler. Her iki ülke arasında fark yüzde bir veya iki oranda değil, yüzde 7 yüzde 8 oranda bu şu demek oluyor. Demek ki burada bir şeyler farklı olarak yapılıyor veya yapılmış ya da eskiden altyapı güzel hazırlanmış. Yunanistan’da belli bir şeyler noksan burada bankaların bir hatası mı var?, siyasetin bir hatası mı var? Avrupa mı yeterli olarak bir şey yapamıyor? Bilemeyiz ama Türkiye’nin yükselişini hepimiz takip ediyoruz."
Arap Baharı ile başlayan Ortadoğu'da ve Suriye’de yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiğini kaydeden Çörüz, şunları söyledi: "Halkına karşı böyle davranan hükümet ve o hükümetin lideri nasıl bir liderdir anlamış değilim. Yaşananlara insani açıdan baktığınızda oraya girseniz belli bir sorun yaratacak, girmeseniz başka bir sorun. Televizyonda gördüğümüz ise başka bir tablo. Libya’ya girilip müdahale edildi. Sonuç belli değil. Şimdi en kolayı bir ülkeye girmek. Ama Suriye zor bir ülke. Oraya girdiğiniz zaman en az 100 bin askeri gözden çıkarmanız lazım. Bu artık ikinci bir Irak mı olacak yoksa ikinci bir Afganistan mı; o da ayrı bir sorun. İnsanlar bu tür rejimlerle yönetilmeyi hak etmiyor. Böyle rejimlerin gitmesi lazım. Örneğin Kore’de adam silah alıyor ama kendi halkı aç."
Türkiye’nin Avrupa Birliğine üye olma sürecini de değerlendiren Çörüz, şöyle konuştu: ”Övünerek söylüyorum Türkiye’nin aday ülke olması Hollanda’nın dönem başkanlığı yaptığı dönemde olmuştur. Avrupa Birliği (AB) ekonomik birlikten ziyade bir ailedir. Orada özellikle insan hakları konusunda normlar vardır. Bu anlamda Türkiye'de bir çalışma yapılması gerekiyor. Türkiye bu çizgiyi daha yakalayamadı. Ben insan hakları röportörü olarak kolayca diyebilirim ki, ekonomik boyutu belki tamam ama o insan hakları konusunda, anayasa değişiminde, askerlerde, basın hürriyetinde, azınlıkların hürriyetinde mesafe alınması gerekiyor.”
HERKES İNSANCA YAŞAMALI
Çörüz, kamuoyunda Türkiye’nin en önemli ve hayati sorunu olarak gösterilen Kürt sorunu ile ilgili görüşlerini de şöyle paylaştı: "Kürt meselesine gelince Hollanda’da bir çok azınlık grubu var. Herkes kendi kültürüne sahip, onu koruma imkanına sahip, minimum standartta herkes için bu hususta antlaşmalar var. Avrupa ve Birleşmiş Milletler'in (BM) standartları var. Kürt olsun, Çerkez olsun, Arap olsun, Laz olsun herkesin insanca yaşama hakkı var." 



İzmir haber

Editör: TE Bilişim