İzmir''in Karşıyaka İlçesi Örnekköy semtinde 1997 yılında teröristlerle girdiği çatışmada vurulup belden aşağısı felç olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum olan polis Erdoğan Tuna (48), eksik nakdi tazminat ödeyen bakanlığa karşı verdiği hukuk mücadelesini kaybetti. Yüzde 95 iş göremez heyet raporu ile 2004 yılında emekliye ayrılan Tuna, terör yasasına göre en yüksek memur maaşının brüt 200 katını alabilmek için İçişleri Bakanlığı'na başvurdu. Bakanlık, 5 yıl süre içinde başvurmadığı için Erdoğan Tuna'ya terör nakti tazminat ödemeyi reddetti. Bunun üzerine 2004 yılında yargı yoluna başvuran Tuna, nakti tazminat konusunda bakanlığa karşı dava açtı. Tuna, 5 yıl süren davayı kazandı. İçişleri Bakanlığı, 2010 yılında Erdoğan Tuna'ya, 200 kat yerine 100 kat nakdi tazminat tutarını yasal faiziyle birlikte 155 bin lira ödedi. Tuna, bunun üzerine bakanlığa yazdığı yazıda 100 maaş değil 200 maaş tutarında nakdi tazminat ödenmesi gerektiğini söyledi. İçişleri Bakanlığı Erdoğan Tuna'ya gönderdiği cevap yazısında, "Sizin vurulduğunuz yıl olan 1997'de nakdi tazminat 100 maaş tutarında olarak uygulanmaktadır. 1999 yılında nakdi tazminat miktarı 100 maaştan 200 maaş tutarına çekilmiştir. Dolayısıyla siz bundan yararlanamıyorsunuz" diye cevap gönderdi.
Bakanlığın bu cevap yazısına isyan eden Tuna, şöyle konuştu: "Ben 1997 yılında vuruldum ancak, tedavim 7 yıl sürdü. Tedavi sürecinde ben yine diğer meslektaşlarım gibi polis kadrosundaydım. Ancak, bu zaman zarfında sürekli raporlu görülüyordum. Doktorlar 7 yıl sonra yüzde 95 iş göremez raporu verdi ve gazi olarak emekliye ayrıldım. Benim bu şartlarda 1999 yılındaki 200 misli maaş tutarından faydalanmam gerekiyor. Eğer 1999 yılından önce heyet raporu verilip gazi olarak emekliye ayrılmış olsaydım bakanlık haklıydı. Ancak, benim emekliye ayrılış tarihim 2002'dir."
Tuna, İzmir 1.Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurdu. Bölge İdare Mahkemesi'ne yaptığı başvuru reddedilen Tuna, konuyu Danıştay 5. Dairesine taşıdı. Danıştay, 10 gün önce verdiği kararda gazi polisi haksız bularak talebini reddetti. Karara isyan eden Tuna, sözlerini şöyle sürdürdü: "Konumda haklı olmasam bu kadar uğraş vermezdim. Ancak, haklı olduğum konuda bile haksızmışım gibi muamele yapılmasına isyan ediyorum. Bundan sonra yapacağım tek şey Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gitmek olacak. Çünkü, iç hukuk yolları tıkandı."
Editör: TE Bilişim