Edebiyat dünyası bir kez daha İzmir’de buluştu.
“Edebiyat barıştırır” temasıyla bu yıl ikincisi düzenlenen Uluslararası İzmir Edebiyat Festivali, 4 hafta sürecek etkinliklerle birbirinden değerli edebiyatçıları İzmir’in 8 ilçesinde ağırlıyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kütüphanesi bahçesinde gerçekleşen festivalin açılışı, “Onur Konuğu” olarak ağırlanan Türk şiirinin büyüklerinden şair Özdemir İnce’nin “Barışa adanmış bir yaşam” paneliyle başladı. Ardından İnce, Metin Cengiz, Erkut Tokman, Maria, Siakalli, Nafia Akdeniz, Müesser Yeniay ve Haydar Ergülen, sanatseverlerle birlikte şiirlerin büyülü dünyasına keyifli bir yolculuk yaptı. Festivalde, geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Türk edebiyatının en önemli mizah yazarlarından Muzaffer İzgü de anıldı.
Edebiyat ve özgürlük
Edebiyat Festivali’nin İzmir gibi çağdaş ve modern bir kentte yapılmasından çok mutlu olduğunu ifade eden Özdemir İnce, “Edebiyata, resime, müziğe, sanata eskiden krallar, padişahlar, beyler ve zenginler sahip çıkıyordu. Halkın, sanatı desteklemesi için maddi olanağı yoktu. Günümüzde de sanatı, edebiyatı devletin desteklemesi gerekir ancak özgür bırakarak desteklemesi gerekir. ‘Parayı ben verdim hükümetin programına göre yaz’ olmaz! Türkiye’de var olan hükümetin sanatla, edebiyatla hiçbir ilgi ve alakası yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi gibi belediyelerin en büyük görevlerinden birisi de, cumhuriyetin geleneğine sahip çıkarak çağdaş, kültürle, bilimle donanmış ve dünyayla yarışan bir halk bir kuşak yetiştirmektir. Ve bu ideolojide bu işlerle uğraşan belediyelerle de iftihar ediyorum. Belediyeler bir iki kalemden tasarruf edip böyle etkinlikler düzenlerse, hem kültürel bakımdan hem de politik bakımdan önemli bir işlevi yerine getirirler. Bu toplantıyı düzenleyen İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Kültürsüz zenginlik, aslında yoksulluktur
Son dönemlerde gençlerin okuma oranlarının düşüklüğüne ve kendilerini ifade etme biçimi olarak sosyal medyaya yönelmelerine de değinen İnce, “Tüm bunlar geçicidir. Kalıcı olan kitaptır. Gençler kendi aralarında sosyal ortamla iletişim kuruyorlar ancak bunların hiçbir değeri yok. Bir gün kendileri de anlayacaklar. Bu böyle devam etmez. Bir gün kendileri de varlıklarını ifade etmek için birçok nedene sahip olmaları gerekecek. Bunun tek yolu da resimdir, operadır, spordur, danstır, sanattır. Benim sosyal medya hesaplarım yok kendimi koruyorum. Bir gün beni merak eden, gelir kitaplarımı okur. Sadece benim değil Türk edebiyat yazarlarına, filozoflarına da ihtiyaçları var. ‘Bana bir gün neden şiir yazıyorsunuz?’ diye sordular. ‘Bir gün birinin şiirlerime ihtiyacı olabilir’ şeklinde cevap verdim. O bakımdan belediyelerin işlevini çok önemli buluyorum. Kültürsüz bir zenginlik olmaz. Kültürsüz zenginlik, aslında yoksulluktur” dedi.
Edebiyatı halkın ayağına götürüyoruz
İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Kütüphanesi’nde gerçekleşen festivalin açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Muzaffer Tunçağ, “Özdemir İnce’yle böyle bir etkinliği başlatmak, onun varlığını yanımızda görmek, İzmirliler için ayrı bir şeref. Dünyanın yaşayan en büyük şairlerinden Adonis, sağlık nedeniyle gelemedi. Bir arada olsaydık daha güzel olacaktı” dedi. 2. kez düzenledikleri Uluslararası Edebiyat Festivali’nden müthiş keyif aldıklarını söyleyen Tunçağ, “Dünyanın içerisinde bulunduğu bu kaosu, edebiyat ve şiir barıştırır. O nedenle bu sene bu ilkeyle yola çıktık. Sadece bu festivali kent merkezlerinde düzenlemiyoruz. Birçok ilçede bunun örgütlenmesini yaparak edebiyatı ulaşılamayacak noktalara götürüyoruz. Aliağa, Foça, Bornova, Selçuk, Torbalı.. O ilçelerimiz de edebiyata hasret. Onlar buraya gelmiyorsa biz onların ayağına gidiyoruz. Türkiye’de sanatı yayarak, kardeşliği de dayanışmayı da daha da yaygınlaştıracağız. İzmir böyle bir şehir. Bütün sanatçı arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
Barış kültürünün kadim kenti İzmir
Festival Direktörü Haydar Ergülen ise, “Biz festivali kent merkezi odaklı düşünürken, İzmir ilçelerinde ‘edebiyatı, şiiri ayağa götürmek’ belediyecilerin fikri. Edebiyat insandır, insan içindir. Özgürlük, barış, adalet ve kardeşlik duygusudur edebiyat. Ülkemizin bölge barışına, iç barışa her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. İzmir, barış kültürünün kadim kentidir. Barışın da, şiirin de, edebiyatın da İzmir’e çok yakıştığını düşünüyoruz” dedi.
8 ilçe 11 ülke
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen ve direktörlüğünü Haydar Ergülen’in, editörlüğünü ise Mahmut Çınar’ın üstlendiği festivalde, Türkiye’den ve farklı ülkelerden katılımcılar; İzmirli edebiyatseverlerle panellerde, söyleşilerde, okumalarda, dinletilerde ve atölyelerde bir araya gelecek. Konak, Buca, Bornova, Torbalı, Selçuk, Aliağa, Bayındır ve Bergama’da düzenlenecek etkinliklere, festivalin bu yılki teması olan “barış”ı konuşmak ve “barış” üzerine şiirlerini okumak için daha önce savaşla yüz yüze gelmiş ya da hala çatışma bölgesi olan ülkelerden şairler ve yazarlar katılacak. Bir ay sürecek festivalde Türkiye’nin yanısıra, Fransa’dan, İtalya’dan Polonya’dan, Suriye’den, İspanya’dan, Bosna Hersek’ten, Azerbaycan’dan, Yunanistan’dan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) ve Kıbrıs Rum Kesimi’nden de konuklar olacak.
Editör: TE Bilişim