Türkiye’yi çağdaş uygarlığa ulaştıracak demokrasiyi, kadın erkek eşitliğini getireceklerini ifade eden CHP lideri Kılıçdaroğlu, birleşerek adaleti, hakkı, hukuku sağlayacaklarını dile getirdi.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu, Alaşehir’in "üzümün başkenti" olduğunu dile getirerek, "Üzümde önemli bir ülkeyiz. Dünyanın en önemli ülkelerinden birisiyiz. 500 milyon dolara yakın üzümden gelir elde ederiz. Dünya üzüm ihracatının yüzde 45-50’sini Türkiye sağlar. Herkesin kazandığı bir ortamda, ihracatçısının, aracısının, ithalatçısının, tüccarının, sanayicisinin, herkesin kazandığı ortamda, bir üründe bir kişi kaybediyor o da üretici. Neden üretici alın terinin karşılığını almıyor?" dedi.
Üzüm üreticisinin mağdur olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"İster üzüm, ister fındık, ister pamuk ne üretiyorsan alınteri döküyorsan başımın üstünde yerin var, hakkını teslim etmek başımın borcu. ’Üzüm 4 liradır, 4 liradan alacağız’ diyen hükümete sesleniyorum, diyorum ki ’Üzümün fiyatı 6 lirayken şeker gübresinin tonu 400 liraydı, şimdi şeker gübresinin tonu 600 liraya çıktı, fiyat 4 liraya indi. Böyle bir adaletsizliği kabul edecek misiniz? Böyle bir adaletsizliği insansanız vicdanınız kabul etmez. Mazotu yata veriyorsun 1,5 lira, çiftçiye veriyorsun 5 lira."
Kılıçdaroğlu, seçim dönemlerindeki "Ben bu ülkenin üretenine, çiftçisine mazotu 1,5 liradan vereceğim." sözünün arkasında olduğunu kaydetti.
- "Sözümün arkasındayım"
Seçim dönemlerindeki bir başka vaadinin de "asgari ücretin bin 500 liraya çıkarılması" olduğunu hatırlatan Kılıçdaroğlu, bugün tüm CHP’li belediyelerde asgari ücretin bin 500 lira olduğunu belirtti.
Ne söz verdiyse sözünün arkasında olduğunu, hesabı kitabı yapıp vatandaşa öyle söz verdiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Asgari ücret net bin 500 lira olacak dedik, bütün belediyelerimiz net bin 500 lira yaptılar. Onlar hala yapamadılar, biz yaptık. Önümüzde seçimler olacak göreceksiniz, yeni rakamı açıklayacağım. Asgari ücrette de yeni rakamı açıklayacağım. Emeklilere sözüm vardı, iki bayramda birer ikramiye vereceğim diye. Aynı sözümün arkasındayım ben yine." dedi.
Marinaya 1,5 liraya, Manisalı çiftçiye mazotun 5 liraya verildiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Buna da adalet diyeceksin. Batsın sizin adaletiniz." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, hükümet politikalarıyla tütün, pamuk, üzüm üretiminin yok edildiğini iddia ederek, Türkiye’nin şimdi saman ithal ettiğini, ülkede tarımın çöktüğünü, üreten insanın cezalandırıldığını öne sürdü.
Çiftçiyi yeniden milletin efendisi yapmak için çalışacaklarını söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"126 ülkeden tarım ürünü ithal ediyoruz. Kahve, ananas dersiniz anlarım, mercimek, nohut, saman, canlı hayvan, et ithal edilir mi? Türkiye’de sanki toprak yok, Sudan’dan 780 bin dönüm arazi kiraladılar. Pamuk, kanola ekilecek, hayvancılık yapılacak, oradan Türkiye’ye gelecek, bizim çiftçiyle rekabet edecek. Bunun adaletle, vicdanla, ahlakla bağdaşır yönü var mı?"
Yüzölçüm olarak Konya’dan küçük Hollanda’nın Türkiye’nin 5 katı tarım ürünü ihracatı yaptığına işaret eden Kılıçdaroğlu, "Güneşimiz, denizimiz, ovamız, insanımız var niye üretemiyoruz. Namuslu siyasetçi yok da onun için, halkını düşünen siyasetçi yok da onun için, alınterine önem veren siyasetçi yok da onun için. Biz Ecevit’in geleneğinden geliyoruz, ’Ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen’ diyoruz." şeklinde konuştu.
Yeni torba yasayla yeni vergilerin öngörüldüğünü ve zamların yapılacağını, Türkiye’nin doğru politikalarla yönetilmediğini belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Şöyle düşünüyorlar, milletin sırtına binsen de ağzından iki lokmayı alsan da nasıl olsa gelecek bize oy verecek, istediğin kadar zam yap... Bu düşüncelerinde hakılar mı? Ben bu milletin ferasetine, ahlakına güveniyorum, ben bu millete güveniyorum, bu milletin alın terini çalarsan bu millet sana sırtını dönecektir. Bu hükümetin benim bildiğim çok görkemli bir politikası var, mal götürme politikası, bu konuda uzmanlar. Zamlar geliyor, vergiler geliyor, iğneden ipliğe gelecek. Şimdi üzüm üreticisine diyorlar ki, ’bu fiyattan malını satacaksın’. Biz bunu kabul etmiyoruz, reddediyoruz, bunun mücadelesini yapacağız."
Üzüm üreticisinin sorunlarının çözümü için doğru bir maliyet ve kar hesabı yapılması ve üretici birliklerinin desteklenmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, çekirdeksiz kuru üzüm için makul alım fiyatının 2 dolar olduğunu anlattı.
Kılıçdaroğlu, üzümle ilgili önerilerini şöyle sıraladı:
"Gerçekçi bir maliyet hesabı üzerine makul bir kar koyacaksınız. Kaça mal ediyorsunuz bunu kardeşim, 100 liraya, üzerine bir kar koyacaksınız, ’taban fiyat budur’ diyeceksiniz, 1 yıl önce bunu açıklayacaksınız. O zaman çiftçi mazottan, gübreden, ilaçtan şikayet etmez. Maliyet artı karı koyduğun zaman bu sorun kökten çözülmüş olur. Yeterli mi? Hayır. TARİŞ, çiftçinin, üreticinin kara gün dostu olmak zorundadır. TARİŞ’i güçlendireceğiz, TARİŞ’e her türlü devlet desteğini vereceğiz. TARİŞ üreticinin dostu olacak, destekleme alımlarını yapacak, üreticiye asla ve asla sırtını dönmeyecek. Kuru üzümün makul fiyatı nedir? 2 dolardır. Dünyaya bakın, elin oğlu 2 dolara satıyor da biz niye satmıyoruz. Emek harcamayan, alın teri dökmemiş birilerine kazandırıyoruz."
-Tarım Kanunu kapsamındaki teşvikler
Tarım Kanunu’nun 21. maddesine göre çiftçilere milli gelirin yüzde 1’i kadar teşvik verilmesi gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, milli gelirin 800 milyar dolar olduğu dikkate alınırsa bunun 8 milyar dolara denk geldiğini söyledi.
Hükümetin çiftçiye 8 milyar dolarlık bir destekte bulunmadığını ifade eden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çiftçilerin bu hükümetten alacağı, çiftçi başına 40 bin lira, bunu gizliyorlar. Buradan açıkça meydan okuyorum, başbakansa başbakan, AK Parti’nin genel başkanıysa genel başkanına meydan okuyorum. Diyorum ki çiftçinin hakkını savunmak için yüzde 1’i, yani 8 milyar doları çiftçiye ödedin mi ödemedin mi? ’Ödedim’ diyorsa karşıma çık, anlat. ’Ödemedim’ diyorsan ben ona bir soru soracağım, sen 15 yılda Londra’daki bir avuç sermayedara 247 milyar dolar faiz ödedin. 247 milyar doları bir avuç kişiye ödersin, milyonlarca çiftçine 8 milyar doları ödemezsin." diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, çiftçilerin bankalara borçlarının olduğunu, iktidara gelmeleri halinde bunları sileceklerini ve lisanslı depoculuğu getireceklerini söyledi.
Kooperatifler bankası kuracaklarını da belirten Kılıçdaroğlu, "Üretici kooperatiflerinin ortak olduğu bir üretici kooperatifleri bankası kuracağız. Çiftçi, üzüm üreticisi gidecek, pahalı diğer bankalardan kredi çekmeyecek. Kooperatiflerin ortak olduğu bankadan gidecek ucuz faizle, düşük faizle kredisini alacak ve krediyle üretimini gerçekleştirecek." dedi.
Kılıçdaroğlu, konuşmasında dünya ülkeleriyle ilişkilerini ancak CHP’nin düzeltebileceğini, dış politikayı "Yurtta barış, dünyada barış" ilkesine göre düzenleyeceklerini ifade ederek, terörü de 5 yıllık dönemde bitirebileceklerini söyledi.
kaynak: /www.chp.org.t
Editör: TE Bilişim