Ümit Özlale İYİ Parti'den istifa etti.. Ümit Özlale İYİ Parti'den istifa etti..
 Balbay'ı, Sincan Cezaevi'nden çıkışında eşi ve aralarında CHP milletvekillerinin de bulunduğu çok sayıda CHP'li karşıladı. Balbay, cezaevi önünde yaptığı açıklamada, kendini içeride kalan onlarca, yüzlere hak arayan tutukluya kapıyı kapatmış gibi sorumlu hissettiğini belirterek, bu sürecin taze bir başlangıç olmasını umduğunu söyledi.

Balbay, yarın öğleden sonra Meclis'te yemin edeceğini belirterek, ilk önce halka karşı yemin edeceğini kaydetti. "Gelin tanış olalım" diyen Balbay, Anayasa Mahkemesi'nin çok önemli bir karar aldığını da vurguladı. Cezaevi'nde bulunan Tuncay Özkan, Fatih Hilmioğlu gibi isimleri hatırlatan Balbay, 6 tutuklu milletvekilinin, belediye başkanlarının ve gezi olayları nedeniyle tutuklanan öğrencilerinde cezaevlerinde bulunduğuna dikkat çekti.

Hak gasplarının giderilmesi için bir başlangıç olmasını umduğunu söyleyen Balbay, "İlk aileme teslim oldum, her şeyi onlarla yaşadım. Daha sonra büyük ailem Türkiye'ye teslim olacağım, gazetem Cumhuriyet'e ve Cumhuriyet Halk Partisi'ne teslim olacağım" diye konuştu.

"Şu anda içeride hapis yatanlara karşı kapıyı ben kapatmış gibi kendimi sorumlu hissediyorum. Açın artık kapıları" diyen Balbay, Türkiye'de hukuk güvenliği sorunun olduğunu ifade etti. Halka hep inandığını söyleyen Balbay, toplumdan umudunu kesmediğini ifade ederek "Ben halka karışacağım. Onların bir parçası olacağım" şeklinde konuştu.

BALBAY’A 4 YIL 9 AY SONRA TAHLİYE

CHP İzmir Milletvekili Mustafa Ali Balbay, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından tahliye edildi. Balbay hakkında yurt dışı yasağı koyan mahkeme kararında, yargılamanın uzun sürmediği ve Balbay’ın CMK 102/2 belirtilen azami 5 yıllık tutuklama süresini bile doldurmadığına vurgu yapıldı.

Anayasa Mahkemesi, Mustafa Balbay'ın uzun tutukluluk ve adil yargılanma hakkı konusundaki itirazını Balbay’ın milletvekili olmasını dikkate alarak, "uzun tutukluluğu hak ihlalidir" şeklinde karar vermişti. Kararın üzerine Balbay’ın avukatları 5 Aralık Perşembe günü tahliye talebinde bulunmuştu.

Tahliye talebinin üzerine görüşü sorulan Cumhuriyet Savcısı Balbay’ın tahliye edilmesi yönünde görüş bildirdi. Talebe ilişkin değerlendirmesi akşam saatlerinde tamamlayan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Balbay’ın tahliyesine karar verdi. Oy birliği ile verilen 3 sayfalık kararda mahkeme yargılamanın 5 yıl dolmadan tamamlandığına değindi.

4 YIL 9 AY 15 GÜNLÜK KESİNTİSİZ YARGILAMA YAPILDI

Yargılamanın ve tutukluluğun uzun sürüp sürmediğini tespit etmek için yargılamanın adil ve makul sürede bitirilmesi hususunda, mahkeme heyetinin ve tarafların gerekli dikkat ve özeni gösterip göstermediklerini dikkate almak gerekir denilen kararda, “Kamuoyunda Ergenekon Davası olarak bilinen 86 sanıklı 2008/209 esas sayılı dava dosyasının ilk duruşması 20 Ekim 2008 de görüldü, daha sonra dava konusu iddialarla ilişkili 21 dava birleştirildi.

Davanın esası ile ilgili karar 5 Ağustos 2013 tarihinde açıklanmıştır. Bu arada geçen süre 4 yıl 9 AY 15 gündür. Yargılama aşamasında vefat eden ve firari sanıklar dışında 268 sanığın savunmaları alınmış ve 151 tanık dinlenmiştir. 4 yıl 9 ay 15 günlük yargılama kesintisiz olarak birleştirilen dosyalarla beraber 620 celse görülmüştür. Duruşma tutanaklarının toplam sayfa sayısı 40.000’i geçmiştir” denildi.

SANIKLAR VE MÜDAFİLERİ YARGILAMAYI AKSATACAK DAVRANIŞLARDA BULUNDU

Yargılama sırasında bir kısım sanıklar ve müdafileri yargılamayı aksatacak söz ve davranışlarda bulunduğu hatırlatılan kararda, “Yargılamayı durduracak şekilde duruşma salonunda olaylar cereyan etmiştir. Hükmen tutuklu sanık Mustafa Balbay’ın da içinde bulunduğu pek çok sanık duruşma disiplinini bozucu hareket etmek suretiyle yargılamanın uzamasına neden olmuştur” ifadelerine yer verildi.

5 YILLIK TUTUKLULUK SÜRESİ GEÇİLMEDEN KARAR VERİLMİŞTİR

“Dosyadaki sanık birleşen dosyaların fazlalığı, yargılamayı aksatacak ve durduracak duruşma düzenine aykırı söz ve olayların çokluğuna rağmen dava olabilecek en kısa sürede bitirilmiş ve CMK 102/2 maddesinde TMK kapsamı dışında kalan suçlarla bakmakla görevli Ağır Ceza Mahkemelerinde tutuklu sanıklar için öngörülen azami 5 yıllık tutukluluk süresi dahil geçirilmeden sonuçlandırılmıştır” denilen kararda şu ifadelere yer verildi:
“Nitekim Anayasa Mahkemesi’ne itirazda bulunan hükmen tutuklu sanık Mustafa Ali Balbay 17 Aralık 2012 de duruşmada beyanında ‘Şimdi siz ikinci davanın sanıkları olarak 272 celsedir yargılamaktasınız. 1. İddianamen sanıklarını da 250 celse yargıladınız. İnternet Andıcı, Islak İmza ve Aydınlık Gazetesi sanıklarını da 50 celse yargıladınız. Bunların toplamı 600 celse ediyor. Türkiye’de bir ağır ceza mahkemesinin yılda 4 kez duruşma yaptığını dikkate alınırsa siz 150 yıldır yargılama yapmaktasınz’ şeklinde beyanda bulunmuştur.”

BALBAY’A VERİLEN CEZA 34 YIL 8 AY

Kararda, “Hükmen tutuklu Mustafa Ali Balbay’ın dizüstü bilgisayarında Genelkurmay Başkanlığı ve Askeri Savcılığın müzekkereleri dikkate alındığında ‘Devletin güvenliğini iç veya dış siyasal yararlar bakımından niteliği itibarı ile gizli kalması gereken’ bilgileri içeren devlet sırrı mahiyetindeki 435 belge bulunduğu tespit edilmiştir.

Yine aynı şekilde gizli kalması gereken 16 belge bulunduğu anlaşılmıştır. Hükmen tutuklu sanık Mustafa Ali Balbay ‘Türkiye Cumhuriyetini İcra Vekilleri Heyetini Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmek, Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk, Yasaklanan Bilgileri Temin Etme suçlarından toplan verilen ceza miktarı 34 yıl 8 aydır” denildi.
“Hükmen tutuklu sanık Mustafa Ali Balbay’ın Anayasa Mahkemesine başvurduğu 26 Aralık 2012 tarihi itibariyle 3 Yıl 9 Ay 20 gün, Anayasa Mahkemesinin kararını açıklandığı 4 Aralık 2013 tarihi itibariyle ise 4 yıl 8 ay 28 gün tutuklu bulunduğu anlaşılmaktadır” denilen kararda, “Anayasa Mahkemesi, ‘Devlet Aleyhine işlenen Cürümler’ kapsamında suç işlemiş olduğuna dair karar vermiş olsa ve bu sanıklar tutuklandıkları tarihte milletvekili olmasalar dahi seçilmiş milletvekili sanıkların tutuklu bulundurulmasını makul sürenin aşılmış olduğunu şeklinde yorumlamıştır.

Kanunun bu açık hükmü karşısında Anayasa Mahkemesi tutuklulukta makul sürenin aşıldığı yönündeki kararının seçilmiş milletvekillerine özgü olarak ve seçilme hakkı dikkate alınarak verilmiş bir içtihat özelliği taşıdığı anlaşılmaktadır.

Her ne kadar Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararları, gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi hakları gereği mahkemenin hüküm verdikten sonra hükmen tutukluluğuna karar verdiği sanıklarla ilgili herhangi bir tasarrufu söz konusu değilse de Anayasa Mahkemesinin bu kararının şekil olarak ifade ettiği öncelik ve bağlayıcılığı dikkate alınarak hükmen tutuklu sanık Mustafa Ali Balbay’ın tahliyesine, verilen ceza miktarı dikkate alınarak yurtdışına çıkış yasağı şeklinde hakkında adli kontrol tedbirlerinin uygulanmasına oy birliğiyle karar verilmiştir” denildi.

Editör: TE Bilişim